Perşembe sabahı dolar/TL güne yine 6.05 sınırında başlıyor. Gün içinde yükselecek, akşam saatlerinde ise kamu bankaları devreye girecekler. Her kamu bankasında bu işle görevlendirdiği iddia edilen Milli Takım lakaplı trader kardeşlerimiz piyasanın sığ olduğu saatlerde döviz satarak TL’nin değer kaybını frenlemeye çalışacaklar. Bunlar şahsi iddialarım değil, artık dünya alem kamu bankalarının döviz kurunu frenlemek için TCMB gibi sürekli döviz sattığını biliyor. Zaten ne hükümet, ne kamu bankaları, ne de TCMB bu duyumları yalanlıyor.
Mesele şu ki, bu müdahale son derece anlamsız ve yersiz.

Milletin bankalar vasıtasıyla TCMB’ye emanet ettiği döviz çar-çur ediliyor, çünkü dövize müdahale tutmayacak. Nedenleri de basit. Öncelikle, tüm dünyada dolara kaçış var. Covid-19 salgını atlatılamadığı için riskten kaçış yine hortladı.
İkincisi, Başkanımız Erdoğan faiz indirimlerinin sürmesinde israrlı. Enflasyonun da sene sonunda %8’in altına ineceğini iddia ediyor. Milletin enflasyonu çok daha yüksek, ama mevduat faizleri enflasyonun çok altında. Herkes döviz ve altına kaçıyor tabii.

Ama, en önemli sebep İdlib’te savaş tehlikesi. Ankara İdlib’i Esad’a bırakmamaya kararlı. Rusya destek vermiyor, hatta İdlib’te yaşanan insanlık faciası için Ankara’yı sorumlu tutuyor. Suriye ise vilayetin tamamını geri almaktan bahsediyor. Savaşın eşiğinde bir ülkede doğal olarak yatırımcılar ve mevduat sahipleri güvenli liman olan dövize kaçar, çünkü savaş büyük belirsizlikler anlamına gelir.
Bu kaçışa müdahale etmek tsunamiyi kum torbalarıyla engellemeye benziyor.

Ayrıca, kamu devamlı döviz satarak tüyen yabancıların ucuza kaçmasına yardımcı oluyor, yerleşikler ise olması gerekenden daha düşük maliyetle döviz topluyor. Halbuki, serbest kur rejimi kendi haline bırakılsa, TL bir süre değer yitirecek, ardından, İdlib Meselesi çözülünce yeniden değer kazanmaya başlayacak.

Çünkü ekonomik olarak TL’nin değer kaybetmesi için bir neden yok. Bu sene cari açık en fazla GSYİH’nin %1-2’si kadar gerçekleşir ki, rahatlıkla finanse edilir. IMF ve IIF gibi kurumlar da reel efektif döviz kuru olarak TL’nin adil değerinin altında seyrettiğini yazıp duruyor.
Öyleyse bu müdahale neden? Niçin sürekli zaten kıt olan dövizi harcıyoruz birileri zengin olsun diye? Bence cevabı basit. Ekonomi yönetimi bütün prestijini TL’nin güçlü kalmasına bağladı. Böylelikle halkta pozitif algı oluşturularak yatırım ve harcamalar artırılacak. Bir gün dahi TL’ni değer kaybı Başkan Erdoğan’ın da kaşlarının çatılması ve onların koltuklarını kaybetmelerine neden olabilir. Yani, bir koltuk uğruna göle maya çalmaya devam ediyoruz.

TCMB veya kamu bankaları ne yaparsa yapsın, İdlib’te ne olacağı belirlenmeden, döviz kur üstünde baskı bitmez!

FÖŞ

Kaynak: ParaAnaliz