Türkiye'de enflasyon rakamları kağıt üzerinde düşük görünse de mutfağa yansıyan enflasyon vatandaşın canını yakıyor. Öte yandan devletin bütçedeki açığı da korkunç rakamlara ulaşmış durumda.

Başkent Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Ozan Bingöl, kendi blogunda bugün yayımladığı yazısında bütçedeki son durumu irdeledi. Bingöl, "Gerçekler acıdır, acıtır: Bütçe gerçekleşmeleri üzerine..." başlıklı yazısında 2019 hedeflerini ve bugün gelinen noktayı bir bir ifade etti.

"Maalesef içinde bulunduğumuz günler ekonomik açıdan zor günler." diyen Ozan Bingöl'ün yazısı şöyle:

"2019 yılının ilk 10 aylık bütçe gerçekleşmelerini böyle bir dönemde biraz farklı bir bakış açısı ile değerlendirelim istedik.

HEDEFLER

Öncelikle 2019 yılı bütçe hedefi verilerine bakalım;

-2019 yılı için belirlenen bütçe hedeflerindeki toplam vergi geliri yaklaşık 756 milyar TL,

-Yine 2019 yılı için öngörülen bütçe açığı hedefi 80,6 milyar TL,

Toplam hedeflenen vergi gelirlerinin yaklaşık %53’ünün sadece KDV ve ÖTV’den tahsil edileceğinin beklendiğini de kısaca hatırlatalım.

GERÇEKLEŞMELER

Şimdi gelelim 2019 ilk 10 aylık bütçe gerçekleşmelerine;

-Bütçe Ekim ayında 14,9 milyar TL açık vermiş olup geçen yılın aynı ayına göre bütçe açığı rakamı ise %276 oranında artış göstermiştir.

-Yılın ilk 10 ayındaki bütçe açığı ise 100,7 milyar TL olmuştur.

-İlk 10 aylık dönemde vergi gelirlerinde geçen yılın aynı dönemine göre %6,3’lük bir artış olduğunu da vurgulayarak aslında açığın geçen yıla göre en az 3-4 puan daha fazla olduğunu belirtelim.

BÜTÇE HEDEFİNDEN YÜKSEK ORANLI SAPMANIN İZAHI VAR MI?

Peki bütçe hedefinden bu denli sapmanın bir izahı var mı?

Yazımın başında da söylediğim gibi içerisinde bulunduğumuz askeri operasyonları, uzun zamandır ev sahipliği yaptığımız Suriyeliler ve olağan dışı diğer gelişmeleri göz önünde bulundurarak bütçe açığının belli bir kısmının izahı mümkün olabilecektir. Ancak bu durumların yanında yöneticilerin de israftan uzak durma; tasarruf, kemer sıkma gibi argümanları kullanmaları gerektiğini belirtmek zorundayım. Her şeyi halktan beklemek yeterli değildir

ACI GERÇEKLER

Yukarıda yer verilen özet ışığında aşağıda açıklayacağım verilerin yorumunu siz değerli okuyuculara bırakıyorum.

2019 yılı ilk 10 aylık bütçe açığı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 100,7 milyar TL olarak açıklandı. Şimdi gelelim gerçek bütçe açığına. Öncelikle bu yıla özel olarak başlatılan Merkez Bankasının yedek akçesinin Hazineye aktarılması işlemine. Yılın ortasında iki taksit olmak üzere 40,7 milyar TL hazinenin kasasına girdi. Yani 100,7 milyar TL açıklanan bütçe açığına bu 40,7 milyar TL dahil değildir. O zaman bu yapılan işlemin mahiyetinin bütçe açığını kompanse etmek olduğunu bildiğimiz için bu miktarı da gerçek açık tutarını bulabilmek adına eklemek zorundayız.

O zaman 2019 yılının ilk 10 aylık bütçe açığı 141,4 milyar TL olmaktadır. Ancak bu tutar da bize gerçek bütçe açığı rakamını tam olarak vermemektedir. Yine 2019 yılına özel olarak elde edilen tek seferlik gelirleri (bedelli askerlik, imar barışı gibi) dahil ettiğimizde ki bunların ana sebebi de bütçe açığını kapatmak için uygulanan unsurlar olduğundan yaklaşık 23,5 milyar TL’de buradan tahsil edilmiştir. Bu nedenle yukarıdaki rakama bunu da ekleyerek aslında olması gereken bütçe açığına yaklaşmış olacağız. 141,4 milyar TL + 23,5 milyar TL = 164,9 milyar TL olmaktadır.

Ancak yine gerçek bütçe açığı rakamına ulaşamadık. Onun için yine Merkez Bankasının 2018 yılı kar payı aktarımına bakalım. Merkez Bankası 2018 yılında Hazineye yaklaşık 12 milyar TL kar payı aktarmıştır. 2019 yılında ise bu rakam hem döviz hareketliliği hem de kambiyo vergisinin yürürlüğe konulması ile birlikte yaklaşık olarak 36 milyara çıkmıştır. Merkez Bankasının hazineye aktardığı kar paylarındaki Son 5 yıllık artışın yıllar itibariyle yaklaşık %40 olduğunu belirterek bu yıl da bu oranda bir artış olması halinde Merkez Bankasından Hazineye aktarılması gereken tutarın yaklaşık 17-18 milyar TL olması gerekirdi. Bunu da hesaba katarsak ki katmalıyız çünkü bu durumda olağan dışı bir fark olarak fazla gerçekleşmiş olup Hazine beklentinin üzerinde kar payından gelir elde etmiştir. Yani bu yıl aktarılan 36 milyar TL'nin 18 milyarını da olağan dışı düşünürsek o tutarı da eklediğimizde gerçek bütçe açığı rakamına ulaşmış olacağız. Yılın 10 ayındaki gerçek bütçe açığı: 164,9 milyar TL + 18 milyar TL = 182,9 milyar TL olmaktadır.

Sonuç olarak 2019 yılı bütçesinde yıl sonu için hedeflenen bütçe açığının 80,6 milyar TL olduğunu gerçek tutarın ise daha ilk 10 ayda yaklaşık 183 milyar TL'ye ulaştığını söylemeliyiz.

GERÇEKLER NEDEN ACI?

Yukarıda, gerçek bütçe açığı ile ilgili bazı verileri sunduk? Peki bunun acı olan yanı ne?

Bu kadar yüksek bütçe açığı kabul edilemez boyuttadır. Bunun kapatılması gerekir. Bu ise "kemer sıkma" olarak nitelenen tasarruf önlemlerini gündeme getirir. Ancak ülkemizde ne gariptir ki; kemer sıkma işi "belki sıkacak kemeri bile olmayan" asgari ücretliye, dar gelirliye düşer. Bütçe açığı bu yüzden, ülkenin büyük bir kesimi için acıdır.

Bütçe açığı bu kadar büyük olunca, sadece kemer sıkmak kifayet etmez. Aynı zamanda, vergi artışları da zorunlu hale gelir. Adaletsiz vergi sistemlerinde de bütçe açığını kapatmak için hızlı bir şekilde sonuç alınacak dolaylı vergiler önemli bir politika aracı olarak görülür. Bu ise vergi yükünün altında ezilen kesimin, yeni vergi yükleri ile daha da ezilmesi anlamına gelir. Bu yüzden de bütçe açığı gerçekleri belli bir kesim için gerçekten "acıdır, acıtır."

Bütçe ve özellikle vergi kalemlerindeki gelişmeleri yakından takip eden biri olarak daha 25 Mayıs 2019 tarihinde "Nur Topu Gibi Vergilere ve Acı Reçeteye Hazır Olun!" diye yazı kaleme almıştım. Haklı çıkmış olmaktan üzgünüm.

"Hep eleştirdin, çözüm yok mu?" diyenlere "Kamuda Tasarruf Olmadan Vergi Yükü Azalmaz." başlıklı çalışmamızda sıraladığımız çözüm önerilerine müracaat etmelerini rica edeceğim.

Son söz olarak, kamuda tasarruf olamadan vergi yükü azalmaz. Artık fedakarlığı biraz da ülkeyi yönetenler yapmak zorundadır. Aksi halde sürdürülebilir bir ekonomi ve maliye politikası yakalamak mümkün değildir.

Kaynak: Milli Gazete