Hazine ve Maliye Bakanı  Nureddin Nebati,  MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda yeni ekonomi modelini, "Biz ortodoks politikaları bir tarafa koyduk. Artık heterodoks politikalar var" sözleriyle anlattı. "Heterodoks" politikaların ne anlama geldiğini ekonomist Mahfi Eğilmez yıllar önce anlattığı ortaya çıktı. Mahfi Eğilmez'in açıklamalarına göre iktidar yüksek enflasyonu durdurmak için piyasaya sert müdahale edecek.

2013 yılında kendi internet sitesinde bir değerlendirme yazısı yayınlayan ekonomist Mahfi Eğilmez, "Heterodoks" ekonomi politikasıyla ilgili olarak; "Ekonomideki enflasyonist baskıları önlemek amacıyla ücretler belirli bir süre için ya da süre verilmeksizin dondurulur." ifadelerini kullanıyor. 

Dünyada en çok başta Brezilya ve Arjantin olmak üzere Güney Amerika ülkelerinde olmak üzere dönem dönem geçmişte Türkiye’de de "Heterodoks" politikaların uygulandığını dile getiren Eğilmez, "Kısa süreli başarılar söz konusu olsa da kalıcı sonuçlar verememiştir." diyor.

Mahfi Eğilmez'in yazısında ilgili bölüm şu şekilde:

"Heterodoks ekonomi politikası üzerinde biraz durmakta yarar var. Genellikle gelirler politikası (incomes policy) adından dolayı vergi politikasıyla karıştırılır. Oysa buradaki gelirler politikasından kastedilen şey gelirlerin dondurulmasıdır. Ekonomideki enflasyonist baskıları önlemek amacıyla ücretler belirli bir süre için ya da süre verilmeksizin dondurulur. Buradan güdülen amaç gelir – fiyat çekişmesini kırmak ve enflasyonu denetim altına almaktır. Bu uygulamaya çoğu kez fiyatların, faizlerin, kiraların dondurulması da eşlik eder. Böylece toplumda belirli bir süre hiçbir fiyat ve ücret artmadığında enflasyonist baskının kırılacağı düşünülür.

Heterodoks ekonomi politikası dünyada en çok başta Brezilya ve Arjantin olmak üzere Güney Amerika ülkelerinde uygulanmış ve başarıya ulaşamamıştır. Kısa süreli başarılar söz konusu olsa da işin temeline inilerek getirilecek çözümlerin yerini bu uygulamalar alamamıştır. Bunun temel nedeni süre uzadıkça karaborsanın, el altından yapılan ödemelerin ortaya çıkmasıdır. Bu uygulamalar dönem dönem geçmişte Türkiye’de de uygulanmış ancak geçici bir takım düzeltmeler dışında kalıcı sonuçlar verememiştir.

Yukarıda sıralama yaparken damping ve tarife dışı engelleri de heterodoks politikalar arasında saydım. Bu konu tartışmalıdır. Bu ikisini bu kategoriye koymamın nedeni ikisinin de genel kabul görmüş uygulamalar olmamasındandır.  

Bu açıklamalar ve sınıflandırmalar sonrasında soru şudur: TCMB’nin uyguladığı rezerv opsiyon katsayısına  (ROK) dayalı zorunlu karşılıklar uygulaması hangi kategoriye girer? Benim yanıtım bu uygulamanın heterodoks politika uygulamaları arasına gireceğidir. "