Dolar kuru dün küresel piyasalarda ABD enflasyon verisini takip etti. Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada dolar kuru ve Türkiye ekonomisine ilişkin kritik yorumlarda bulundu. Güncel dolar kuru yorumu ile dikkat çeken Atilla Yeşilada, gelen dolar sorularına da cevap verdi. Youtube yayınında konuşan Atilla Yeşilada, dolar kuruyla ilgili konuşmak istemediğini ama doların kendisini bırakmadığını söyledi. Öte yandan beklentileri aşan ABD enflasyon verisi öncesinde düşen dolar kuru, yıllık enflasyonun %7’den %7,5 seviyesine yükselmesiyle bugün de düşüş bandında hareket ediyor. Dolar kuru saat 16.55 itibariyle 13,47 TL’yi gördü.

ATİLLA YEŞİLADA AKP'NİN PLANINI DEŞİFRE ETTİ

Dolar kurunun halen tutulduğunu savunan Atilla Yeşilada, bu durumun artık herkes tarafından bilindiğini söyledi. Yeşilada, dolar kuruna neden müdahale edildiğine ilişkin ise, “Berat Albayrak döneminde sadece faizlerini indirip Sayın Cumhurbaşkanımıza yaranmak için yapılıyordu. “Döviz baskılanıyor ve 20 Aralık’tan beri dolar kuru hemen hemen 13,50 civarında. Belli ki Merkez Bankası ve kamu bankaları yine Berat Albayrak abimin ve can dostumun dönemindeki uygulamalara geri döndüler ama bu sefer çok fark var.  Bu sefer AKP’nin bir oyun planının olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Dolar kuru neden baskılanıyor sorusuna cevap veren Atilla Yeşilada, “ABD’de yıllık enflasyon yüzde 7,5 olarak açıklandı. 1982’den beri en yüksek oran. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin dövizleri satış yedi. AKP bunu Berat Albayrak döneminde denedi. 75 gün sürmüş sonra dolar kurunu tutamamışlar. Üstelik Merkez Bankası’nın o zaman çok daha fazla dolar rezervi vardı. Niye yapılıyordu Albayrak döneminde. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan faizlerin düşmesi isteğini açıklamıştı. Sayın Albayrak’ta onun isteklerini yerine getiriyordu. Bu seferde önümüzdeki aylarda TCMB yine faizleri indirecek. Bundan adım gibi eminim ama temel maksat o değil.” ifadelerini kullandı. 

AKP'NİN DOLAR ÜSTÜNDEN SEÇİM PLANI

Temel maksadın dolar kurunu belli bir süre çıpalamak ve arkasından işi piyasalara devretmek belki ekim ayında seçime gitmek olduğunu savunan Atilla Yeşilada, AKP’nin planını adeta deşifre etti. Atilla Yeşilada, “Nasıl ya diyeceksiniz. Çok basit. Eğer haziran ayına kadar dolar kurunu 13,50 TL en fazla 14 TL’de sabitlerseniz arkasından turist akınları gelecek. Bu sene turizmden beklenen gelir 40 milyar dolardı. Geçen sene 23 milyar dolar. Dolayısıyla en azından 3-4 ay cari fazla vereceğiz yani Türkiye’ye doğal yollardan dolar girecek. Bu süre zarfında enerji fiyatları düşmese bile yazın daha az doğalgaz kullanıyoruz, enerji ithalatı düşecek, iç talep baskılandığı için Türkiye’nin ithalatı daralacak ve o süre zarfından belki dış ticaret fazlası da vereceğiz.” diye konuştu.

Atilla Yeşilada şöyle devam etti:

“Peki bunlar olduğunda ne olacak? O zaman dolar kurunu serbest bırakıp kendi dengesini bulacak ve muhtemelen de bu yaz ayları ve sonbahar döneminde giren döviz çıkan dövizden fazla olduğu için Türk Lirası değer kazanacak. Bunun hükümeti yararı yeniden istediği gibi faiz indirebilir çünkü döviz bol. Millet dövize kaçmaz. Türkiye’de dövizi tuttuk, enflasyon sıfırlanacak diye beklenti var bu cehalete teslim oluyorum. Eğer dolar/TL’yi ya da döviz sepeti TL’yi burada çıpalayabilirseniz enflasyon yavaşlar.

HÜKÜMETİN OYLARINI YÜKSELTTİĞİ GİBİ…

Bütün anketlerde görülüyor ki döviz kurunun ekonomik etkisi yanında birde psikolojik etkisi var. Türk insanı, TL değer kazandığında kendini ekonomik anlamda daha güvende hissediyor ve tabi hükümetin oylarını yükselttiği gibi kendini güvende hisseden insanlar daha fazla harcama yapabilir.

AKP’NİN DOLAR KURU ÜSTÜNDEN PLANI

40 milyar dolar turizm geliri elde edeceksek en az 1,5 milyon gencimiz turizm insanı iş bulmuş olacak. Ekim ayına en geç kasım ayına kadar bu devam eder. O arada da AKP-MHP ve Erdoğan’a desteğin arttığını gösterirse bir seçim çakıp bu işin içinden sıyrılabilir ve yeni bir seçimi kazanma şansı olabilir. Plan teoride makul ama bu sadece Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinden satış yapılarak yürütülecek bir plan değil. Dolayısıyla ne yapılıyor; kur korumalı TL mevduat, hemen arkasında kurumsallara genişletildi, YUVAM hesabı. Bunlar meşrudur. Hükümet vatandaşın dolarizasyondan Türklirazisyona geçmesini istiyor ve bir takım teşvikler veriyor. Buraya kadar işler iyi ama şimdi yavaş yavaş rica, baskı, böyle yapsanız daha iyi olur dönemi başladı. İhracatçının dolarının yüzde 25’ine el koyuyorsun. Zaten o dövizin büyük kısmına ihtiyacı var. İhracatçı bir şey diyemiyor. Dersen gümrüklerde bekletirim.

BİR YERE KADAR FAYDALI OLUR…

Şimdi yavaş yavaş kurumlara, o kadar dövize ihtiyacınız yok bunun bir miktarını da kur korumalı TL mevduat sistemine geçseniz biz de rahat etsek siz de sıkıntı yaşamasanız türünde ricalar yapıldığı kanaatindeyim. Bir yere kadar bunlar faydalı oluyor. Bu planın ne kadar başarılı olduğu hakkında kesin bir fikre sahip değiliz.

ÖZEL SEKTÖRÜN DOLARLARI GASP EDİLECEK

Özel sektörün dolarlarını gasp edip Merkez Bankası’nın cephane sağlayıp bu devri daim çarkının sürmesini sağlayacak mıyım? Şahsi görüşüm; yaza kadar bu dolar kurunu 13,50’de çıpalama stratejisinin başarılı olabilmesi için mevzuatın müsaade ettiği her şeyi yapmanın yanında birazda perde arkasından kamunun özel sektör üzerindeki gücü kullanılarak ikna yoluyla bir miktar dolar bozdurulacak. Bütün bunlar yapılsa dahi yüzde 50 diyorum.

SİSTEM BURADAN PATLAYABİLİR

Millet, dolar mevduatından TL’ye tuttu. Doları tuttunuz ama enflasyonu tutamıyorsunuz. Bu sene başında cari açık vermeyeceğimizi düşünüyorum çünkü ekonomi daralıyor. Ocak ayı dış ticaret açığı 10 milyar dolar oldu. 4 milyar dolar açık vermiş olacağız sebebi enerjiden dolayı. Önümüzdeki günlerde bu cari açıkların yükselmesi ihtimali yüksek. Sistem buradan patlayabilir.

PLAN TUTMAZSA NE OLUR?

FED faiz artıyor. Bu durum kredi faizlerine yansıyor. Bizim gibi ülkeler daha yüksek maliyetten borçlanıyor. Nisan ayına kadar ayda 6-7 milyar dolar dış borç ödemesi var. Haziran’a kadar doları tuttunuz. En azından yaz aylarında turizmden döviz geldi 11,50 seviyesi eskiden denenmiş yeniden denenir. O zaman tabiki enflasyon düşer, Merkez Bankası faizleri indirir. Borsa kopar gider ve bence de o zaman erken seçime gideriz. Hazinede genel denge milli gelire oranla bozuk değil. Kaynaklar seferber edilerek seçim dalkavukluğu yapılır artık herkes şansını sandıkta dener tutmazsa işte o zaman başımız gerçekten belada. Dolar kuru 14’ü aşarsa yine 18 TL’ye gider. Geçmişte nereye kadar giderse oraya kadar gider tutabilecek bir şeyimiz yok.

CİDDİ SIKINTILAR BAŞLAR

Normalde dolar alıp başını gittiğinde faiz artırırsınız öyle bir niyet göremiyorum. O zaman ciddi sıkıntılar başlar. Sermaye kontrolüne gidilir. Kimse dövize el koymaz çünkü döviz yok. Dolar büfelerinde döviz bozdurmak için yüzde 2-3 işlem ödersiniz. Bankalardan kısıtlamalar gelir, yurtdışına ticaret dışında döviz çıkartmanız yasaklanır. Bu senaryo tutmazsa geriye başka bir şey kalmaz zaten.

Bir kere daha dolar kuru 14’ü kırıp 15,16-17 gitse işte o zaman hiper enflasyona yani üç haneli enflasyona gideriz. İthal girdi kullanan kimse Türkiye’de mal veya hizmet üretip satacak kimse bulamaz. Ben dolarımı bozdurmadım, bozdurmayı da düşünmüyorum.”