Dolar  kurundaki düşüşe rağmen zamlandıkça zamlanan akaryakıt fiyatları vatandaşı çileden çıkartmaya devam ediyor. Eşel Mobil Sisteminin kademeli olarak kaldırılması nedeniyle yapılan indirimler pompa yerine   ÖTV'ye yansırken, yapılan her zam vatandaşın cebine yansıyor.

Yeni yılın ilk dakikalarında benzine 1,21 TL, motorine 1 TL 29 kuruş,   LPG'ye ise 0,78 kuruşluk zammın ardından geçen hafta cumayı cumartesiye bağlayan gece yarısı motorine 94 kuruş, benzine ise 63 kuruş daha zam geldi. 

Akaryakıt fiyatlarına gelen zamların nedenini ünlü ekonomist Oğuz Demir açıkladı.

Karar gazetesi yazarı Oğuz Demir, "Hükümet önden yüklemeli zam yaptı" dedi.

Oğuz Demir, "Akaryakıt fiyatları yine niye arttı?" başlıklı köşe yazısında zamların nedenini şu şekilde açıkladı:

"Türkiye’de akaryakıt fiyatlarının temelde üç belirleyicisi var. Bunlardan birincisi dünyadaki petrol fiyatları. Bu fiyatlar benzin, motorin ve LPG’nin uluslararası piyasalardaki fiyatını belirliyor. İkincisi petrolümüz olmadığı için bu ürünleri dışarıdan alıyoruz ve döviz cinsinden ödeme yapıyoruz. Bu nedenle doların TL cinsinden değeri ikinci belirleyici oluyor. Üçüncü belirleyicisi ise hayatımızın vazgeçilmezi vergiler. Akaryakıtta hem ÖTV hem de KDV var.

Durumu daha iyi anlayabilmemiz için bundan tam bir yıl önce petrol fiyatına, dolar/TL’ye, ÖTV ve KDV oranına ve nihai olarak da akaryakıt fiyatlarına bakalım. Aklımız çok karışmasın diye de sadece benzin üzerinden gidelim.

Tam bir yıl önce 8 Ocak’ta Brent petrolün varil fiyatı 53 dolar seviyesindeymiş. Dolar/TL ise 7,34! Bu dönemde uygulanan ÖTV tutarı ise litre başına 2,15 TL!

95 oktan benzinin fiyatı 7,19 TL imiş.

2021 yılı Türkiye için dövizdeki dalgalanmaların sık yaşandığı bir yıl olurken, ekonomilerdeki toparlanma ile birlikte petrol talebinin ve petrol fiyatlarının arttığı bir yıl oldu. Bu süreçte hem petrol fiyatlarındaki artış hem de dolar/TL’de rekor seviyelerin görülmesi nedeniyle pompa fiyatlarındaki artışı tutmak için zamların bir kısmı ÖTV’den düşüldü.

25 Ekim 2021’e geldiğimizde devletin 2021 başında 2,15 TL olarak aldığı benzindeki ÖTV sıfıra indi. Bu tarihte benzinin fiyatı 8,37 TL’ye çıktı. Petrol varil fiyatı yılbaşına göre yüzde 30 artmış ve 83 dolar seviyesine çıkmıştı. 1 dolar ise 9,59 TL! Yani yılbaşına göre doların değeri de yüzde 30 artmıştı. Dolar/TL ve petrol fiyatlarındaki yüksek artışa rağmen benzin fiyatları ÖTV indirildiği için yılbaşına göre yüzde 16,5 artmıştı.

Ancak ÖTV sıfırlandığı için o saatten sonra yaşanacak tüm artışlar doğrudan fiyata yansıyacak hale gelmişti.
Nitekim Aralık ayının 18’ine geldiğimizde dolar/TL’deki artış akaryakıt fiyatlarındaki artışın da ana kaynağı haline geldi. 18 Aralık günü dolar/TL 16,41 seviyesine çıktı. Petrol fiyatları ise Ekim’e göre daha düşüktü ve 73 dolardı. Yani dolar/TL’deki yüzde 60’a yakın değer artışı, petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen akaryakıt fiyatlarının rekor kırmasına neden oldu. Benzinin litresi 11,6

TL’ye yükseldi ve bu fiyatta da ÖTV yoktu.

Hepimiz gözleri açık izledik.

20 Aralık günü alınan kararlar ve ardından gece yapılan işlemlerle TL değer kazandı. Petrol fiyatları da sakin seyredince akaryakıt fiyatlarının düşmesi söz konusu oldu. Hatta 2 TL’ye yakın bir indirim gündeme geldi. Ancak 24 Aralık’ta akaryakıta yeniden ÖTV uygulaması başladı ve bu indirim gerçekleşmedi.

Ardından da kurda ya da petrol fiyatlarında yaşanan artışlar yeniden zam olarak karşımıza çıkmaya devam etti.
Nihai olarak 20 Aralık’a göre dolar/TL düşmüş olsa da petrolün varil fiyatının 81 dolara çıkması ve uygulanan ÖTV ile benzinin litre fiyatı son zamla 13,60’a dayanmış oldu.

Anlayacağınız hükümet zaten hepimiz zamlı fiyatları kanıksamışken bir indirim yapıp vergi ile sonradan zam yapmak yerine, önden yüklemeli zam yapmış oldu.

2021 yılında 50 milyar TL’nin üzerinde bir vergi gelirinden vazgeçen hükümet, 2022’de 70 milyar TL’ye ulaşması beklenen akaryakıttaki ÖTV gelirinden vazgeçmek istemedi.

Neden istemedi?

Hiç hesapta yokken milyarlarca TL’ye mal olacak bir uygulamaya, dövize endeksli mevduat sistemine dönerseniz elbette her kuruş gelir önemli hale gelir."

O zaman da biz indirim beklerken karşılaştığımız zam olur.

Ya da bir başka deyişle tasarruf sahiplerinin tasarruflarını dövize çevirmemesi ve TL’de dövize endeksli olarak tutmasını sağlayacak şapkadan çıkan tavşanı beslemek yine bize kaldı."