Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: Nesilleri kaybediyoruz!






Milli Eğitim Bakanı Selçuk, okul denildiğinde ilk olarak derslerin akla geldiğini ancak okulun bir hayat sahnesi olarak görülmesi gerektiğini belirterek, “Bir ortaöğretim kademesindeki okulda seçmeli derslerle beraber yaklaşık 15 ders var.











Bu durumda yapılan şey, bir çocuk nasıl felç edilir, bir çocuk nasıl sosyalleştirilmez... Bunun önüne geçmemiz lazım. Gerçekten nesilleri kaybediyoruz” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Başkent Öğretmenevi’nde düzenlenen “Eğitim ve Okul Liderliği Çalıştayı”nda kamu ve özel sektörde görev yapan okul yöneticileri ve eğitim bilimci akademisyenler ile buluştu.  Burada bir konuşma yapan Selçuk, “Okul yöneticilerinin idare değil, yönetişim yapması” gerektiğine değinerek, lider algısının önemini anlattı. Bakan Selçuk, “Okul liderliğine, orkestra şefliği olarak bakıyoruz. Dünya çapında isim yapmış orkestra şeflerine bakın, bunların hepsinin ortak özelliği ‘kontrol’ kelimesinde yatıyor. Çok büyük ustalar orkestrayı yönetirken elinde batonu bile tutmazlar, yani kontrol etmezler. Bununla anlatmak istediğim şey şu; Eğer kontrol temelli bir durum varsa orada idarecilik vardır, yöneticilik yoktur “ diye konuştu. Selçuk, “Eğer biz okulu yaşayan bir yere dönüştürürsek ve çocukların sanki bir pazarın ortasındaymış gibi, sanki bir lunaparktaymış gibi, sanki sokakta oynuyormuş gibi, sanki arkadaşlarıyla bir kar öbeğinin üstünde kayıyormuş gibi hissettirirsek, okul canlanır” değerlendirmesinde bulundu.

 

“ÇOCUĞUN SINIFIN DIŞINDA NE YAPTIĞINA ODAKLANALIM”


Bakan Selçuk, okul denildiğinde ilk olarak derslerin akla geldiğini ancak okulun bir hayat sahnesi olarak görülmesi gerektiğini belirtti.  Ders dışındaki saatlerin hayati önem taşıdığını kaydeden Selçuk, şunları söyledi: “Bir ortaöğretim kademesindeki okulda seçmeli derslerle beraber yaklaşık 15 ders var. Bu durumda yapılan şey, bir çocuk nasıl felç edilir, hobilerinden nasıl uzaklaştırılır, bir çocuk nasıl sosyalleştirilmez... Bütün bunları düşündüğümüzde biz neye izin veriyoruz? Yüzeysel olarak daha çok ders olmasına izin veriyoruz. Bunun önüne geçmemiz lazım. Gerçekten nesilleri kaybediyoruz. Bizim bu anlamda sınıfın içinde ne yapıldığına olan dikkatimizi azaltmamızda yarar var. Bu çocuğun sınıfın dışında ne yaptığına daha çok odaklanmak zorundayız. Öğretmenin de sınıfın dışında daha çok ne yaptığına odaklanmalıyız.”