Millî Eğitim Bakanlığı’nın tayin skandalında yeni gelişmeler yaşandı.

Devlet Memurları Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 14. Maddesi ve 6284 sayılı kanunun usulsüz bir şekilde kullanıldığına dair Millî Gazete’nin geçtiğimiz gün manşetten duyurduğu ‘Sözleşme Dümeni’ başlıklı haberi büyük ses getirdi. 

Millî Eğitim Bakanlığı’nda yaşanan tayinlerdeki usulsüzlüklerde yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Belgelerle ortaya koyduğumuz ‘Sözleşme Dümeni’ başlıklı haberin ardından MEB Teftiş Kurulu Başkanı Atıf Ala Millî Gazete’ye konuştu. Eşinin yarım günde tayin edildiğini söyleyen C.K.’nın iddialarını yalanlayan Atıf Ala, tüm belgeleri yeniden incelediklerini dile getirdi. C.K.’nın eşi ile görüştüğünü dile getiren Ala, N.K.’nın tayin kararının bozulmasını istemediğini dile getirdi. Aynı zamanda Atıf Ala, tayin ile ilgili N.K.’nın dilekçesini, koruma ve atama kararlarını da kamuoyuna sundu.

MEB TEFTİŞ KURULU’NDAN AÇIKLAMA GELDİ...

Haberimizin ardından MEB Teftiş Kurulu Başkanı Atıf Ala gazetemize ulaşarak iddialar hakkında konuştu. Atıf Ala iddiaları yalanlarken olayla hiçbir ilgisinin olmadığını dile getirdi. C.K., ise, “Yapılan tayin ile hâkim kararı çiğnenmiştir ve adım lekelenmiştir. Adli Tıp raporu ve okul müdürünün ifadeleri usulsüzlüğü açıkça ortaya koymaktadır” dedi.

'TAYİN KARARININ GERİ ALINMASINI İSTEMİYOR’

Konuyla ilgili gazetemize konuşan MEB Teftiş Kurulu Başkanı Atıf Ala, konuyla hiç bir ilgisinin olmadığını dile getirdi. Ala, N.K.’nın ellerinde olan dilekçesini, hakkında çıkarılan koruma ve atama kararlarını kamuoyuna sundu. N.K.’ya ait dilekçede; “9 yıldır evliyiz. Yaşadığım durum okulda görev yapmamı engelliyor. Eşim hayatı bana zindan ediyor. Bu nedenle daha önce Mersin’e tayin istememe rağmen hizmet puanım yeterli olmadığı için atama yapılamadı. Ankara dışı herhangi bir yere tayin olmak istiyorum. Tek kurtuluşum budur” şeklinde ifadeler yer alıyor. Bunun yanı sıra N.K.’nın kesinlikle tayin kararının bozulmasını istemediğini dile getirdi.

“BENİM DERDİM EŞİMİN CAN GÜVENLİĞİ”

Tayin ile ilgili kararın mevzuata aykırı olduğu konusunda iddialarını yineleyen C.K. ise psikolojik bipolar (duygu bozukluğu) hastası olan eşi N.K.’nın ilaçlarını kullanmadığı gerekçesiyle can güvenliğinin olmadığını söyledi. C.K., “7 Aralık 2017’de eşimin Ankara’da zorunlu tedavi görmesi gerektiğine dair hâkim kararı var. 26 Aralık 2017’de sözde can güvenliği gerekçesiyle yarım günde tayin yapılmıştır. Yapılan tayin ile hâkim kararı çiğnenmiştir. Tamamıyla mevzuata aykırıdır. Benim adım ise lekelenmiştir. Usulsüz yapılan bu tayin psikolojik rahatsızlığı olan eşime telefon açılarak düzeltilecek bir iş değildir. Atama dosyasındaki geçmiş tarihli hiçbir atama şartı 6284 sayılı kanunun 4. maddesine göre değil. Hiçbiri işyeri değişikliği kararı içermiyor. Atamaya dayanak ettikleri karar geçersiz, valilikten olmayan mahkeme kararı ile olur belgesi alınmıştır. Yani evrakta sahtecilik yapılmıştır. Adli Tıp Resmi Bilirkişi Raporu, olayın tamamını ortaya koymaktadır. Eşimin rahatsızlığına dair resmi raporlarda, tayinden önce çalıştığı okul müdürünün de yazılı beyanı bakanlıkta mevcut. Ben hiçbir zaman eşime sırtımı dönmedim. Bipolar bozukluk hastalığı intihara veya cinayete kadar götürebilen ağır bir psikolojik hastalıktır. Birçok kez intihar teşebbüsünde bulundu. Tedavi için hastaneye götürdüm yine de cani oldum. Eşim şu anda ilaçlarını dahi kullanmıyor. Tek derdim onun can güvenliğidir” diye konuştu.

BELGELER NE ANLATIYOR?

MEB Teftiş Kurulu Başkanı Atıf Ala’nın ortaya koyduğu belgelerde N.K.’nın eşi C.K. tarafından psikolojik ve fiziksel şiddette maruz kaldığı ifade ediliyor. MEB bu nedenle tayin kararının doğru olduğunu öne sürüyor. Ancak, C.K.’nın ortaya koyduğu Adli Tıp raporu ve okul müdürünün dilekçesinde olay ile bambaşka bir boyuta dönüşüyor. Adlı Tıp Raporu’nda N.K.’nın bipolar bozukluk hastalığına bağlı olarak şiddetli mani atakları geçirdiği, tedaviye devam edilmemesi halinde rasyonel tutum ve davranış göstermesinin beklenemeyeceği ifade ediliyor.

OKUL MÜDÜRÜ V.A. USULSÜZ TAYİNDEN VİCDANEN RAHATSIZ OLDUĞUNU İFADE ETMİŞ

Okul müdürü V.A.’nın ifadelerinde ise; N.K.’nın hastanede yatma korkusu içinde olduğu, tayin için gerekli olan darp raporunun ise okul Müdür Yardımcısı Mehmet Penezoğlu ve Aylik Ak’ın yönlendirmeleri sonucunda usulsüz bir şekilde alındığı açıkça belirtiliyor. Tayin için çıkarılan kararın oldubittiye getirildiği ve yarım gün içinde jet hızında Valilik oluru alındığı, N.K.’nın üstündeki kıyafetlerle otobüse bindirildiği, can güvenliği gerekçeli tayin talep dilekçesinin ise Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ertesi gün teslim edildiği yine okul müdürünün ifadeleri arasında yer alıyor. Son olarak okul müdürü V.A. olaydan dolayı vicdanen rahatsız olduğunu, yapılan usulsüz tayin nedeniyle N.K.’nın tedavisinin yarım kaldığını, 10 yıllık bir ailenin dağıldığını, tayin kararının iptal edilmesi gerektiğini açıkça ifade ediyor.

Kaynak: Milli Gazete /   Baki Sancak