Donatıyı değil maneviyatı öncele


ÖĞDER, dikkate alınması gereken önemli bir raporu kamuoyuyla paylaştı…


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2023 Eğitim Vizyonu’nu gelecek hafta kamuoyuyla paylaşacak. Vizyonun açıklanmasına sayılı günler kala Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER), dikkat çeken bir raporu kamuoyuyla paylaştı. MEB’e yol haritası niteliğindeki 2018 Eğitim Raporu’nda neler yapılması gerektiğine ilişkin maddeler sırasıyla yer aldı.

MİLLİ VE MANEVİ OLMALI


ÖĞDER tarafından açıklanan raporun giriş bölümünde eğitimin yönünün ne olacağı soruldu. Raporda, eğitim sisteminin hangi değerler üzerine inşa edilmesi gerektiğine vurgu yapılarak, “Yetiştireceğimiz insan, millî ve manevi değerlerle donanmış faziletli bir insan mı,  yoksa menfaatçi, materyalist bir insan mı olacaktır?” sorusu soruldu. Raporda eğitim sisteminde sürekli donatılar üzerin yoğunlaşıldığına da değinilerek, “Sürekli olarak eğitimin donatı kısmı ile ilgilenmek yerine, eğitimde ahlâk ve maneviyat öncelenerek dürüst, güvenilir, merhametli ve şahsiyetli; alın terini, emeği ve helal kazancı önceleyen, hakkı, hukuku, helal ve haramı bilen ve yaşamını bu güzel hasletlere göre biçimlendiren nesiller yetiştirilmelidir” ifadeleri yer aldı.

 


ÖNCELİKLİ YAPILACAKLAR:



* Eğitim sistemimiz, ahlakî, manevî ve kültürel mirasımız dikkate alınarak çocuklarımıza kimlik ve kişilik kazandıracak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.

* Bilgi; akıl, inanç ve kalp süzgecinden geçirilerek içselleştirilmelidir.

* Çocuklarımıza her yaşta, her eğitim seviyesinde İslam’ı doğru öğrenebilmeli, Batıcı materyalist eğitimden vazgeçilmeli.

* Ahlak yoksunu TV dizileri ve programlar engellenmeli, aile kurumunu korumaya yönelik tedbirler alınmalıdır.

* Gençleri, sigara, içki, kumar ve madde bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklardan korumak için gereken tedbirler alınmalıdır.

* Çocuklarımız ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitilmelidir.

* Üniversite eğitiminde köklü ve nitelikli bir değişime gidilmelidir.

* Değerler eğitimi, İslam’ın edep ve ahlak anlayışını çocuklarımıza kazandıracak bir müfredata kavuşturulmalıdır.

* Yabancı dil öğretimi zorunlu olmaktan çıkarılmalı, kültür aktarımına dönüştürülmemelidir.

* Ortaöğretimde karma eğitim zorunluluğu kaldırılmalıdır.

 

* Öğretimin her kademesinde öğrenciye ilgi ve yetenekleri doğrultusunda geçiş imkânı verilmelidir.

* Mevcut mesleki teknik okulların niteliği ve kalitesi artırılarak ihtiyaca cevap verir hâle getirilmeli, uygulamalı eğitim teşvik edilmelidir.

* Mesai saatleri cuma namazına göre yeniden düzenlenmelidir.

* AB projelerinden vazgeçilmeli, rotasyon uygulaması adil bir şekilde yapılmalıdır.

* Ödül sistemi öğretmenin performansını somut verilerle dikkate alacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.

* Öğretmenlerin kılık kıyafeti toplumun örf, adet ve ahlak kuralları çerçevesinde serbest olmalıdır.

* Eğitim çalışanlarına 3600 ek gösterge uygulanmalı, ücretleri TÜİK’in fakirlik sınırının üzerine çıkartılmalıdır.

* Mesleğe aday tespit edilirken de seçici olunmalıdır. Nitelikli öğretmen yetiştirmek için Milli Eğitim Akademisi kurulmalıdır.

* Eğitimcilerin bağlı olduğu  yasalar tek bir kanunda birleştirilmeli,öğretmenler arasındaki farklılıklar (ücretli, sözleşmeli vb.) kaldırılmalıdır.

BATICI EĞİTİMDEN VAZGEÇİLMELİ


Raporda, eğitim sisteminde AB’ye dönük yer alan uygulama ve müfredatların yerine yenilerinin konması gerektiğine de işaret edilerek, “Eğitim sistemimiz, çocuklarımızın sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak düzenlenmiş, ruh terbiyesi ihmal edilmiştir. Uygunsuz rol modeller nesilleri ifsat etmektedir. ‘Bana AB’yi Anlat’ projeleri yerine ‘Bana Dinimi ve Kültürümü Doğru Öğret’ projeleri yapılmalıdır. Nesillerimiz doğru örneklerle buluşturulmalıdır” uyarısı yer aldı.