Ukraynalıların canları pahasına direnişine tüm dünya sokağa çıkıp destek verince yükselen ‘barış duvarı’ Putin’in tanklarını yavaşlattı. Uluslararası kamuoyunun ortak tepkisiyle caydırıcı adımlar atmak zorunda kalan Batı da Rusya’ya yaptırımları artırdı, Kiev’e silah desteğini en üst seviyeye çıkardı. ‘Ekonomi cephesinde baş gösteren savaş yenilgisi’ üzerine Rusya Merkez Bankası faiz artışına gitti, ruble eridi.

Putin yönetiminin Donbas ve Luhansk bahanesiyle başlattığı işgalin beşinci gününde de ordu ve sivil halkın direnişi sürdü. Moskova’nın Kiev yönetimini değiştirme planları da Zelenskiy’e takıldı, Batı’nın ekonomik yaptırım hamleleri ise Kremlin’i köşeye sıkıştırdı. Swift sisteminden çıkarılan Rusya’nın 640 milyar dolarlık rezervinin yarısına erişimi kesildi. Ruble yüzde 30 değer kaybetti. Rusların yurt dışına döviz satışı yapması yasaklandı.

İSVİÇRE BİLE TARAFSIZLIĞINI 207 YIL SONRA BOZDU

Moskova borsası kapandı, Rusya MB’si de faizi yüzde 9.5’tan 20’ye çıkarmak zorunda kaldı. 207 yıllık tarafsızlığını bozan İsviçre, Rus şirketlerin mal varlıklarının donduracağını duyurdu. Kiev’e askeri yardım da arttı. AB, 500 milyon euroluk silah yardımı yapılacağını, pakette savaş uçaklarının bulunacağını duyurdu. AB Temsilcisi Borrell, bunun bir ilk olduğunu vurguladı. ABD de 350 milyon dolarlık ek askeri yardım kararı aldı.

MALİ DUVAR RUSYA EKONOMİSİİ ALT ÜST ETTİ

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası ABD ve Avrupa ülkeleri peş peşe ekonomik yaptırımlar uyguladı. Rusya’nın uluslararası finans sistemi SWIFT’ten çıkarılması, bankalarına yasak getirilmesi ve Merkez Bankasının uluslararası rezervlerine erişiminin kısıtlaması Rus piyasalarında şok etkisi yarattı. Ekonomik duvar örülmesi sonrası Ruble’de sert değer kaybı yaşandı. Rusya Merkez bankası politika faizini yüzde 9,5ten yüzde 20’ye çıkarmak zorunda kalırken, Moskava borsası kapalı kaldı.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın yankıları sürüyor. Batılı devletler Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımlar için sert adımlar attı. ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Kanada ve İngiltere Ukrayna’yı işgal eden Rusya’ya karşı en büyük kozunu devreye aldı. Uluslararası finans sisteminde bankaların birbirleriyle mesajlaşmasını sağlayan ve ödemelerin gerçekleşmesine imkan veren SWIFT sisteminden Rus bankalarının çıkarılacağı açıklandı. Rusya’ya yönelik bir sonraki yaptırım da Rusya Merkez Bankası’nı hedef alıyor. Batılı devletler, Rusya Merkez Bankası’nın rezervlerine erişimin engellenmesi yönünde yeni tedbirler hazırlanması için çalışma yürütüyor. Bu kapsamda, söz konusu çalışmanın ayrıntılarının ve hangi bankaların hedef alınacağının açıklanması bekleniyor. Rusya, özellikle yüksek fiyatlı doğal gaz ve petrol gibi enerji ürünlerinin satışından sağladığı döviz rezervleri ile Batı’nın ekonomik yaptırımlarının etkisini zayıflatmayı planlarken, ABD ve Avrupa, Rusya’nın 640 milyar doları bulan rezervlerini de hedefe aldı. AB, Rusya Merkez Bankası’nın rezerv ve varlıklarının yönetimi ile ilgili işlemleri yasaklama kararı aldığını duyurdu. Buna göre, Rusya Merkez Bankası adına veya onun talimatıyla hareket eden herhangi bir tüzel kişi, kuruluş veya organla yapılan işlemlere yasak getirildi. Rusya rezervlerinin yaklaşık yarısı Batı ülkelerinde bulunuyor. Böylece Rusya’nın söz konusu rezervlerine erişimi kesilmiş oldu. Batılı ülkelerin ekonomik duvarı Rusya’da piyasaları alt üst etti. Ruble’de yüzde 30’a varan değer kaybı yaşanırken Rusya Merkez Bankası 1050 baz puan faiz artırımına giderek politika faizini yüzden 9,5’ten yüzde 20’ye çıkardı.

RUSYA MERKEZ BANKASI’NDAN BİN 50 BAZ PUAN FAİZ ARTIŞI

Rusya Merkez Bankası, acil durum hamlesiyle politika faizini yüzde 9.5’ten yüzde 20’ye yükseltti. Banka pandemi sürecinde politika faizi yüzde 4,25 seviyesine kadar düşürmüş, 2021’in Mart ayından itibaren de faizleri kademeli bir şekilde artırarak yüzde 9,5 seviyesine çekmişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer caydırıcılık kuvvetlerinin üst hazırlık seviyesine getirilmesi için orduya talimat vermesinden sonra Rus rublesi dolar karşısında elektronik döviz işlem platformu EBS’de 120 dip seviyesine düştü. Rusya Merkez Bankası, yüzde 4’lük enflasyon hedefine ulaşmak için elindeki tüm araçları kullanacağını belirtti. Öte yandan Belarus Merkez Bankası ise politika faizini yüzde 9.25’ten yüzde 12’ye çıkardı.

MOSKOVA BORSASINDA İŞLEM YAPILMADI

Rusya Merkez Bankası, hafta sonu gelen sert ekonomik yaptırımlara karşı olağanüstü adımlar atmaya devam ediyor. Banka, dün Moskova Borsasında hisse işlemi yapılmayacağını belirtti. Banka, dün politika faizini de 10,50 puan artışla yüzde 20 seviyesine yükseltmişti. Rusya Merkez Bankası, aracı kurumlara yabancı tüzel kişilerin ve bireylerin Rus menkul kıymetlerini satmasına engel getirmeleri talimatı verdiğini açıkladı. Merkez bankası tarafından yapılan açıklamada bugün Döviz ve para piyasaları dışında kalan piyasaları açıp açmama konusunda henüz bir karar verilmediği de belirtilmişti.

İHRACATÇILARA DÖVİZ KAZANÇLARINI SATMA ZORUNLULUĞU

Rusya Maliye Bakanlığı, Rus ihracatçılarına dış ticaretteki döviz kazançlarının yüzde 80’ini satma zorunluluğu getirdi. Rusya Maliye Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ülkedeki döviz piyasasına ilişkin yeni bir karar alındığı belirtildi. Açıklamada, “28 Şubat’tan itibaren, Rus ihracatçılarına tüm dış ticaret anlaşmaları kapsamında döviz kazançlarının yüzde 80’ini satma zorunluluğu getirilmiştir” ifadesine yer verildi. Rusya Federal Gümrük Servisi verilerine göre, ülkenin ihracatı 2021’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 45,7 artarak 493,3 milyar dolar, ithalatı da yüzde 26,5 yükselişle 296,1 milyar dolara ulaşmıştı.

ÇİN’DEN EMTİA ALIMINA FİNANS KISITLAMASI

Rusya’nın emtia ticaretine bir finansman engeli de Çin’den geldi. Çin’in en büyük kamu bankalarından en az ikisi Rus emtialarının alımı için finansman sağlanmasını kısıtladı. Çinli Industrial & Commercial Bank Of China, Ukrayna işgalinin ardından akreditif vermeyi durdurdu. Öte yandan Avrupa’nın en büyük bankalarından Societe Generale ve Credit Suisse, Rusya’dan emtia ticaretine finansman sağlamayı durdurdular.Bloomberg News’un konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre Societe Generale ve Credit Suisse, Rusya’dan metal ve petrol gibi ham maddelerin alımı için kredi sağlamayacaklar. Hollanda’da ING Group ve Rabobank da Rusya ile Ukrayna’dan emtia alımı için kredi verilmesine sınırlama getirme kararı aldılar.

AVRUPA’DA DOĞALGAZ FİYATLARI FIRLADI

Ukrayna-Rusya savaşı ekonomik krizi de tetikledi. Rusya’ya yeni yaptırımlar Avrupa’da gaz fiyatlarını yüzde 34 artırdı. Avrupa’da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF’de işlem gören nisan vadeli kontratların fiyatı geçen hafta megavatsaat başına 93 avrodan kapanmıştı. Söz konusu doğal gaz kontratlarının fiyatı yeni işlem gününe 125 avrodan başladı. Böylece, Avrupa’da doğal gaz kontratları fiyatı önceki işlem günündeki kapanışa kıyasla yüzde 34 yükseldi. AB ülkeleri, mevcut durumda doğal gaz ihtiyacının yüzde 40’ını Rusya’dan tedarik ediyor.

YAPTIRIMLAR BUĞDAY FİYATLARINI UÇURDU

Rusya’ya yönelik yeni ilave ekonomik yaptırımların açıklanmasının ardından tarımsal emtia fiyatlarında hızlı yükselişler yaşandı. Chicago’da buğday vadelileri yüzde 9’a varan yükseliş kaydetti. Rusya’nın Ukrayna saldırısı ile ilgili gelişmeler tarımsal emtia piyasasını vurmaya devam ediyor. Batılı ülkelerin Rusya’ya sert ekonomik yaptırımlar açıklamasının ardından buğday vadelileri Chicago’da yüzde 9 yükselişle 9,34 doları gördü. Mısırda yükseliş yüzde 5 olurken, soya da yüzde 4 artış kaydetti.

SBERBANK’IN AVRUPALI YAN KURULUŞLARI BATIŞ NOKTASINDA

Avrupa Merkez Bankası (ECB ) Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’ın bazı Avrupalı ​​yan kuruluşlarının, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının itibar maliyeti nedeniyle batış noktasında veya batma olasılığının yüksek olduğunun değerlendirildiğini duyurdu. ECB’den yapılan açıklamada, 2021 sonunda 13,6 milyar euro varlığa sahip Sberbank Europe AG ile Hırvatistan ve Slovenya’daki yan kuruluşlarının son günlerde hızlı bir mevduat çıkışı yaşadığı, borçlarını ödeyememesi veya diğer yükümlülüklerini vadesi geldiği zaman yerine getirememesinin muhtemel olduğu belirtildi. Sberbank Europe AG’nin Macaristan, Çekya, Sırbistan ve Bosna-Hersek de dahil olmak üzere Avrupa bankacılık birliği dışında da yan kuruluşları bulunuyor. AB’de mevduat sahibi başına mevduat garantisi 100 bin euro. Washington yönetimi, geçen hafta Sberbank dahil olmak üzere Rusya’nın 5 bankasına Moskova’nın Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle yaptırım uygulama kararı almıştı.

RUBLE’DE SERT DEĞER KAYBI

Küresel piyasalar, yeni haftaya Rusya’nın Ukrayna’da açtığı savaşın gölgesinde başladı. Batılı devletlerin Ukrayna’nın işgaline karşılık olarak Rusya’ya yeni ekonomik yaptırımlar başlatacaklarını açıklamasının ardından ham petrol fiyatları artarken ruble yüzde 30 değer kaybederek yeni bir rekor kırdı. Ruble Batılı devletlerin açıkladıkları yeni yaptırımların ardından yüzde 30’a varan oranda keskin şekilde değer yitirirken, dolar Rusya Devlet Başkanı Putin’in nükleer güçleri “yüksek alarma” geçirmesinin ardından neredeyse tüm para birimleri karşısında değer kazandı. Dolar/ruble kuru bir önceki dip seviye olan 90 rubleden bu sabah likiditenin düşük olduğu işlemlerde 119 rubleden işlem gördü. İşlemlerin artmasıyla birlikte dolar/ruble kurundaki artış yüzde 20’ye gerilerken 1 dolar 100 ruble civarında dengelendi.

PETROL VE ALTININ YÜKSELİŞİ SÜRÜYOR

Petrol fiyatları Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle artan gerilimin ardından Rusya’ya karşı başlatılacak yaptırımların artırılması ve yaptırımlara karşılık olarak Putin’in nükleer güçleri “yüksek alarma” geçirmesinin ardından sıçradı. Brent ham petrolü, bankacılık kısıtlamaları nedeniyle dünyanın ikinci büyük petrol üreticisi olan Rusya’dan yapılacak sevkiyatlarda kesinti görülebileceği yönündeki endişeleri artırmasıyla 7 doların üzerinde yükselerek yeniden 100 dolar seviyesini aştı. Rusya, küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı gün içerisinde 105.07 dolara kadar yükselmesinin ardından yüzde 4 artıda 101.88 dolardan işlem gördü. Güvenli liman olarak görülen varlıklara olan talebin artmasıyla altın fiyatları yüzde 1’in üzerinde yükseldi. Sonrasında altının spot piyasadaki ons fiyatı yeniden 1.900 doların altına geldi. Altın bu ay yaklaşık yüzde 6 değer kazanarak Mayıs 2021’den bu yana en iyi aylık performansını gösterdi.

AVRUPA TEYAKKUZDA

Rus tehdidini yakından hisseden Avrupa kıtası Ukrayna için seferber oldu. Sert yaptırımların yanı sıra Avrupa Birliği hava sahası tamamen kapandı. Ukrayna ordusuna ciddi oranda silah ve mühimmat desteği ise yolda. AB, tarihinde ilk kez savaştaki bir ülke için silah alımı ve teslimatını finanse edeceklerini açıkladı.

Ukrayna’nın işgali İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da ilk kez güvenlik endişelerinin had safhaya ulaşmasına yol açtı. Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Rusya saldırısı nedeniyle Ukrayna ordusuna gönderilecek silah, mühimmat ve yakıt gibi askeri yardımların yolda olduğunu söyledi. “Bu Kremlin’in, Putin’in savaşı. Bu Rus halkının savaşı değil.” diyen Michel, Ukraynalıların ülkelerini, özgürlüklerini ve demokrasiyi savunduğunu belirtti. Michel, bunun aynı zamanda Avrupa demokrasisi ve özgürlüğünün de savunması olduğunu ifade etti. Rusya’yı son günlerde alınan yaptırım kararlarıyla hedef aldıklarını hatırlatan Michel, “Bu savaşın sorumlularından, savaş hukukunu ve uluslararası insani hukuku ihlal edenlerden hesap soracağız.” diye konuştu. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin tarihinde ilk kez savaştaki bir ülke için silah alımı ve teslimatını finanse edeceklerini açıkladı. Ukrayna’ya akan yardımlar ise şöyle:

ABD: Joe Biden yönetimi, ABD Dışişleri Bakanlığı’na Ukrayna’ya 350 milyon dolarlık ek askeri yardım kararı aldı.

İNGİLTERE: Muhafazakar Parti hükümetinin Silahlı Kuvvetler Bakanı James Heappey, Ukrayna’ya daha fazla askeri yardım yapılacağını duyurdu.

ALMANYA: Hükümet, Ukrayna’ya ordu stoklarından 1000 tanksavar ve 500 Stinger füzesi göndereceğini duyurdu.

FRANSA: Rusya’ya yönelik ekonomik ve finansal yaptırımları güçlendireceğini ve Ukrayna’ya daha fazla askeri ekipman göndereceğini duyurdu.

POLONYA: Piorun taşınabilir uçaksavar füze sistemi, çeşitli sayıda cephane, kurşungeçirmez yelek ve kask taşıyan askeri konvoyun Ukrayna’ya ulaştığını duyurdu.

HOLLANDA: Hükümet, Alman yapımı 50 tanksavar, 200 adet Stinger hava savunma füzesinin yanı sıra tüfek, mühimmat, radar sistemleri ve mayın tespiti yapan robotlar gönderilmesini onayladı.

İSVEÇ: Hafif silahların yanı sıra Ukrayna’ya tanksavar da gönderileceğini bildirdi.

LETONYA: Letonya parlamentosu isteyen vatandaşlarının savaşmak için Ukrayna’ya gitmesine izin verdi. Karar oybirliğiyle alındı.

YUNANİSTAN: Ülkeye yatırım yapan zengin Ruslara yeni oturma izni vermeyeceğini açıkladı.

İsviçre hükümeti, belirli Rus isimlerin ve şirketlerin mal varlıklarının dondurulduğunu duyurdu. Açıklamada, Putin ve diğer Rus yetkililere karşı mali yaptırım getirildiği belirtildi.

ALMANYA RUSYA'NIN GAZ KOZUNU BİTİRECEK

Rusya’nın gazına bağımlı olan Almanya, Ukrayna’nın işgali sonrası aldığı yaptırım kararları nedeniyle enerji için yeni yatırımlar ve tedarik yollarıyla Moskova’nın kozunu işlevsiz hale getirmek istiyor. Diğer yandan nükleer ve kömür santrallerinin kullanımına devam edilmesi de değerlendiriliyor.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz önceki gün yaptığı beklenmedik çıkışında ülkesinin ve Avrupa’nın Rusya’ya olan gaz ve enerji bağımlığını sonlandırmak için alınacak tedbir paketini de açıkladı. Bu amaçla Almanya’da acil olarak iki adet sıvı gaz terminali (LNG) inşa edilecek. Avrupa’nın birçok ülkesinde Katar ve ABD’den gelen sıvı gazları işleyen LNG Terminalleri bulunuyor ancak bu zamana kadar Almanya’da böyle bir terminal inşa edilmemişti. Bu terminallerin inşası uzun zamandır düşünülüyordu ancak son yaşanan krizle öncelikli projeler sırasına alındı. Başbakan Scholz ayrıca muhtemel bir Rus engellemesine tedbir olarak iki milyar metreküplük doğalgazı değişik pazarlardan temin edeceklerini söyledi. Buna ek olarak AB ile birlikte dünya pazarlarında doğal gaz temin etmek için ortak hareket edilecek. Enerji bağımlılığının aynı zamanda bir güvenlik sorunu da olduğuna dikkat çeken Alman Başbakan, ülkedeki yenilenebilir enerji kaynakların yatırımlarını da hızlandıracaklarını kaydetti. Öte yandan yeni enerji krizi nedeniyle Almanya’da nükleer santraller ve kömürle çalışan elektrik santrallerinin kullanımı için de yeniden bir tartışma başladı. Almanya bu bu tesisleri 2030 yılına kadar kapatmayı planlıyordu. Hükümetin Yeşiller ortağı ve Başbakan Yardımcısı Robert Habeck nükleer santrallere yönelik bir bir ‘’düşünce tabularının’ olmadığı bu santrallere gerçekten ihtiyaç olması halinde bunu ideolojik olarak engellemeyeceklerini söyledi. Habeck Almanya’da halen mevcut olan üç nükleer santralinde ise faaliyetleri sonlandırma çalışmalarının sona doğru geldiğini bu merkezlerin mevcut hali ile kullanılmasının tehlikeli olacağını söyledi.

PUTİN'İN NÜKLEER DÜĞMESİ 'ÖZEL' SAVAŞ MODUNDA

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin beşinci gününde hâlâ hiçbir büyük Ukrayna kentinin Rus kontrolüne geçmemesi ve Batı’dan görülmemiş sert yaptırımlar sonrası Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin önceki gün son büyük kozu nükleer silahları öne sürdü. Ordusunun stratejik nükleer gücünü “alarm seviyesine” geçirdiğini açıklayan Putin’, Batı’nın Rusya’ya karşı düşmanca adımlar attığını, “yasa dışı ekonomik yaptırımlar uyguladığını” söyledi. Putin nükleer gücü alarm seviyesine getirme gerekçesi olarak NATO yetkililerinin “agresif açıklamalarını” gösterdi. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da dün, Putin ile görüşmesinde, ülkenin stratejik füze birliklerinin, kuzey ile pasifik filolarının ve uzun menzilli hava güçlerinin genişletilmiş personel ile muharebe görevi moduna geçirildiğine dair rapor verdi. Uzmanlara göre bu adım Putin’in, Batı ülkelerinin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına öfkesini ve aynı zamanda ülkesinin NATO tehdidi altında olduğuna dair paranoyasını gösteriyor. BBC’de yer alan bir analize göre NATO’nun Ukrayna’ya asker göndermeyeceğini açıklamasının nedeni de buydu. Büyük bir tehdit olarak görülen bu adım Rusya’nın bu gücü kullanacağı anlamına gelmiyor. İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace da Sky News’e verdiği röportajda, bu hareketin insanların dikkatini dağıtmak, Ukrayna’da olanlardan uzaklaştırmak ve böyle bir gücün elinde olduğunu hatırlatmak amaçlı yapıldığını söyledi. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Bu gerilimi tırmandırmayacağız” dedi. İsviçre Savunma Bakanı Viola Amherd ise, Putin’in nükleer caydırıcı güçleri alarma geçirmesi sonrasında Rusya’nın nükleer silah kullanmasının ‘düşük ihtimal’ olduğu değerlendirmesinde bulundu. Amherd, “Tabii ki bütün senaryoları inceliyoruz ama araştırmalarımız, bu nükleer silahların kullanılma ihtimalinin düşük olduğuna işaret ediyor” dedi.

BERLİN'DEN SİLAHLANMAYA 100 MİLYAR EURO

Rusya’nın Ukrayna operasyonu, Almanya’nın dış politikasında da tarihi bir değişime yol açtı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz Ukrayna’ya doğrudan silah gönderme kararı alırken, ülkesinin askeri harcamalarını artırmak için 100 milyar euroluk bir fon kurulacağını açıkladı. Sosyal Demokrat Partili Başbakan böylece, hem Almanya’nın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ihtilaf bölgelerine silah göndermeme politikasını değiştirmiş oldu, hem de askeri harcamaları artırma kararı aldı. Almanya, Avrupa’nın en güçlü ekonomisi olmasına ve NATO ülkelerinin yıllardır baskı yapmasına rağmen, askeri harcamalarını artırmaya yanaşmıyordu. Scholz’un bu iki nedenle ‘dönüm noktası’ olarak görülen açıklamaları, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya’ya NATO’nun yıllardır yaptıramadığını yaptırdı” yorumlarına yol açtı.Scholz, beş ayaklı bir strateji açıklayarak, atmayı planladığı adımları şöyle sıraladı: ‘Putin’in saldırganlığına verilecek tek yanıt’ olarak Ukrayna’ya silah gönderilmesi; SWIFT sisteminden çıkarılması dahil Rusya’nın çıkarlarına karşı yaptırımların desteklenmesi; savaşın diğer ülkelere yayılmamasının sağlanması (burada NATO’nun 5’inci maddesine atıfta bulundu); Almanya’nın askeri harcamalarının artırılması; Almanya’nın Rus gazına bağımlılığının azaltılması ve iki LPG terminali kurulması. Scholz’un açıkladığı kararlar uyarınca, Almanya ordusunun gücünü artırmak amacıyla hemen 100 milyar euroluk bir fon kurulacak. Bu fon Almanya’nın anayasasına da girecek. Ülkenin savunma harcamaları önümüzdeki yıllarda da düzenli olarak artırılarak gayrısafi milli hasılanın yüzde 2’sinin üzerine çıkarılacak. Aynı zamanda, Alman üretimi silahların Estonya ve Hollanda gibi üçüncü ülkelerden ihtilaf bölgelerine gönderilmesinin önündeki kısıtlamalar da kaldırıldı.