Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Erdoğan ile Putin'in yapılan tüm anlaşmalara bağlı olduklarını ifade ettikleri görüşmede, Libya 'daki gelişmeler de ele alındı.SOÇİ MUTABAKATI VURGUSU

Erdoğan, Putin ile görüşmesinde, İdlib'de çözümün Soçi Mutabakatının tam olarak uygulanmasından geçtiğini belirtti. İki lider görüşmesinde, rejimin İdlib'de dizginlenmesinin ve insani krizin durdurulmasının şart olduğunu vurguladı.

Erdoğan görüşmeden önce yaptığı açıklamada, "Bu akşam ki görüşmenin neticesi bizim oradaki tavrımızı belirleyecektir. Rejim, bu noktada İdlib halkına zulmü durdurmadığı sürece oradan çekilmek söz konusu değil. Ateşkesi ancak bu şekilde yapabiliriz." diye konuşmuştu.

ERDOĞAN, MERKEL VE MACRON İLE GÖRÜŞTÜ

Erdoğan, Putin ile olan görüşmesinden hemen önce de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile üçlü bir telefon görüşmesi yaptı. Cumhurbaşkanı, iki liderin, İdlib ile ilgili dörtlü zirvenin 5 Mart tarihinde, İstanbul'da yapılmasını teklif ettiklerini söyledi.

"OPERASYON EN KÖTÜ SEÇENEKTİR"

Ankara-Moskova arasındaki son gerginlikte, Erdoğan'ın "İdlib harekatı an meselesi" açıklamasına Rusya tepki göstermiş, Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, "Suriye'deki meşru orduya karşı bir Türk askeri operasyonu olabilecek en kötü seçenektir" ifadelerini kullanmıştı.

İDLİB'DE SON DÖNEMDE NE OLMUŞTU?

Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu. Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı. Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine, Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 10 Mayıs 2019'da yaptığı açıklamada, rejim unsurlarının İdlib'in güneyine yönelik artan saldırı ve tacizlerinin 6 Mayıs'tan itibaren kara harekatına dönüştüğüne dikkati çekmişti.

Rejim ve destekçileri bu tarihten itibaren, Kefrenbude, Han Şeyhun, Maraatinüman, Serakib gibi büyük ilçelerin yanı sıra İdlib'in güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi yoğun topçu ve hava saldırıları neticesinde ele geçirdi.

17 Eylül 2018'deki Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi. Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu.

Kaynak; Haberler.com