Akalın ve Namoğlu’na AB’ye seyahat yasağı uygulanacak ve ilaveten AB’deki mal varlıkları dondurulacak. Üye ülkelerin söz konusu yaptırımlar konusunda şubat ayı başında uzlaşma sağladıkları bildiriliyor. Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili yaptığı açıklamada "bu yaptırımın bizim için hiçbir hüküm ve değeri yoktur" dedi.

Avrupa Birliği üyesi 27 ülke, Kıbrıs açıklarında yürütülen ve AB'nin "yasa dışı" ilan ettiği doğalgaz arama faaliyetleriyle bağlantılı olarak iki Türk vatandaşını yaptırım listesine aldığını açıkladı.

AB Konseyi açıklamasına dayandırdığı haberine göre, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ferruh Akalın ile TPAO Arama Daire Başkanlığı Müdür Yardımcısı Ali Coşkun Namoğlu’na "Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama faaliyetlerini planlama, yönetme ve uygulamadan" sorumlu oldukları için kısıtlayıcı tedbirler uygulanacak.

Odatv'nin haberine göre, Bu çerçevede, Akalın ve Namoğlu’na AB’ye seyahat yasağı uygulanacak ve ilaveten AB’deki mal varlıkları dondurulacak. Üye ülkelerin söz konusu yaptırımlar konusunda şubat ayı başında uzlaşma sağladıkları bildiriliyor.

DIŞİŞLERİNDEN TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, AB’nin kararı için şunlar kaydedildi:

"Avrupa Birliği’nin (AB) 27 Şubat’ta ülkemiz aleyhine iki TPAO yetkilimizin isimlerini içeren yaptırım listesini onaylaması, birlik dayanışması kisvesi altında tarafgir ve hukuk tanımaz tutumunun yeni bir örneğidir. AB’nin 11 Kasım 2019 tarihli kararı uyarınca açıklanan bu yaptırımın bizim için hiçbir hüküm ve değeri yoktur."

AB TÜRKİYE'Yİ SONDAJDAN CAYDIRMAYI HEDEFLİYOR

Brüksel, söz konusu yaptırımlarla Türkiye'yi Akdeniz'de sondaj yapmaktan caydırmayı hedefliyor. AB, Türkiye'nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama faaliyetlerini Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin egemenlik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle "yasa dışı" olarak niteliyor.

Türkiye ise gaz arayışı amaçlı sondaj faaliyetlerinin kendi karasularında olduğu savunmasını yapıyor. AB Konseyi, 18 Ekim 2019’da "Doğu Akdeniz’de yasa dışı sondaj faaliyetlerinden sorumlu gerçek ve tüzel kişileri hedef alan kısıtlayıcı tedbirlerin devreye sokulması" konusunda anlaşmıştı.