DERİN DEVLET CEPHESİ !!!!!!







Dinledim, okudum, gözlemledim, seyrettim.

Baktım ki karşımda 100 yıllık bir çöp dağı duruyor. Her eşelemede altından pis ve derin kokular geliyor. Biz halk olarak nasılda uyumuşuz ve gördüklerimizi görmek istememişiz. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın felsefesi ile üç maymunu nasılda oynamışız yıllar boyu….

Tehlikenin geçmesini istiyorsak önce tehlikeyi yani düşmanımızı tanımamız lazım…

Günlerdir tüm platformlarda düşmanlarımız hakkında birçok bilgiler belgeler ortaya konuyor. Konuyor konmasına da önemli olan biz bunları anlayabiliyor muyuz?

Gözlerimizdeki at gözlüklerini çıkarta bildik mi?

Ben kendi adıma çıkarttığımı söyleye bilirim. Birçok konuda kafamdaki puzzle parçaları tek tek yerine oturmaya başladı diyebilirim.

Bakar mısınız… Tesadüf olarak gördüğümüz birçok olay aslında sinsice Türkiye’yi ele geçirme planlarının iğne oyalarıymış…

Ama onların buralara gelmesi sırasında ederinden fazla verilen değerler soytarıları kral yapmış…

Daha önce yazdığım ‘ Deccal ile birlikte mi yaşıyoruz.’ Yazısında üstü kapalı bahsettiğim ülkelerin açık bir şekilde 15 Temmuz ‘da kendilerini lanse etmeleri gerekiyormuş…

Kâfirlerin yaptığı planların geri tepmesini istiyorsak devletimize güvenmenin dışında elimizi farklı şekillerde taşın altına koymamız lazım. Görüyorsunuz ya adamlar en küçük kıvılcımdan yangın çıkarmayı beceriyor. Buldukları her noktadan saldıracaklar asla vaz geçmeyecekler…

Biz diri bir milletiz bizi geçmişimizden kopartmaya çalıştıkları için önümüzde oluşan planları göremedik belki de …

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hayatını ortaya koyup, geçmişte yaşanılanları da samimi şekilde anlatıyor: “Allah bizi affetsin, milletim bizi affetsin” diyor. Herkes hayatında yeni sayfalar açmışken sıra bizde derim artık.

Artık hepimiz hayatımızda yeni sayfalar açarak devletimizden ve de Allahtan bizleri koparmalarına izin vermemeliyiz.

Cesur olmalıyız. Korkak olmamalıyız. İyi gözlemleyip doğru bilgileri süzgeçten geçirip hayatımıza yön vermeliyiz.

Şuan savaş devam ediyor. Her gün şehitler veriyoruz. Ama o şehitlerin bıraktığı bayrak yarışını bizler devam ettirmeliyiz. Yoksa bu yarışı kazanma şansımız olmaz. Kazanmak için takım oyununa ihtiyacımız var.

Arka planında CIA-ABD-NATO'nun yer aldığı, Terör Devleti İsrail'in ve İngiltere'nin de bütün hücreleriyle desteklediği 15 Temmuz Paralel darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasından dolayı; işbu Batılı devletlerin maşası konumundaki feto devasa bir hayal kırıklığı yaşıyor. Feto derin devlet cephesinin 'truva atı' olduğunu bir kez daha ispatladı, tescilledi.

BU SAVAŞ, BU KAVGA HAK İLE BATILIN KAVGASI ASLINDA ….

Geçmişi 1915 yıllarına dayalı Çanakkale’yi neden geçemediklerini yaptıkları toplantılarda değerlendiklerinde ortaya çıkan sonuç şuydu;

Neden geçemediler silah, asker, teknoloji her şey onların elindeydi. Onlarda olmayan bizde olan tek şey iman gücüydü, bunu o zaman gördüler ve aldıkları o zamanki kararlarla bizi yenebilmenin çözümünü imanlarımızı zayıflatmaktan geçtiğini anlamışlardı. Ne yapabilirlerdi. Bizden daha iyi hafız ilahiyatçı kuran bilen sünnet bilen münafıkları yetiştirip içimize salmaktı. Yıllardan beri bunu yapıyorlar. Yapmaya da devam edecekler ….

Devlet artık ders çıkartmalı hiçbir cemaate ayrıcalık tanımamalı yeniden paralel cemaatler oluşmaması için tohum yeşerip, gelişip, meyve vermeye başladıktan sonra o ağacı tahlil etmek, aslında o ağaç ile birlikte serpilen yanlışa karşı geç kalmak değil mi?

Yaşayarak, bedeller ödeyerek öğrenmedik mi! fetocuları….

Bu milletin varlığı iki şeyden geçiyor. Millilik ve doğru İslamiyet..

Yani Müslüman milletimize İslamiye ti doğru öğretmekten geçer. Doğru bilgilerde ilahlaştırılmış cemaat liderlerinden değil… Ehl-i sünnet itikat sahiplerinden geçer …

Gençlerimize tarih şuuru ve model tarih şahsiyetlerini en doğru şekilde öğretmek devletimizin vazifesi olmalı…

Biz halk olarak devletimize vatanımıza sahip çıktık. Çıkmaya da devam edeceğiz. Bunu 15 Temmuzda sokaklarda, 7 Ağustosta yeni kapı mitingi ve her akşam 81 ildeki demokrasi nöbetleri ile gerisi Devletin ve İstihbarat Kurumlarımızın işi artık…

Hak edenler hak ettikleri şekilde hak ettikleri yerlere gelirlerse o yerlerin hakkını hakkıyla verirler bence…

Ben kim miyim sıradan halkın sesiyim.

Züleyha Aydın