Hayatımızın en çaresiz anlarında tüm sözcükler gider bir sözcük kalır geriye “ anne ”... Her şey bittiğinde yürek başladığı yere döner; anneye... İşte tam da bu yüzden özel günler arasında öyle özel bir gün var ki; “Anneler Günü”, yıl boyunca kutlanan özel günlerin en değerli günüdür.

Bu özel günün annelerin sizin için ne kadar değerli olduklarını unutturmamak için önemli olduğunu belirtmekte yarar var. Annelerimizin emeklerini düşünürsek her günü Anneler Günü gibi yaşamak gerekiyor.

Korona virüs nedeniyle yaşamımızdaki önceliklerin, tüketim alışkanlıklarımızın değiştiği bugünlerde her birimiz için sevdiklerimizin sağlığı ve gerçek mutluluğun zihnimizdeki önemi de kat kat arttı.

Son günlerde karantina ve korona virüse karşı birlikte mücadele süreci ister aileyle birlikte ister aileden uzakta geçirilsin aile bağlarının daha da güçlenmesini sağladı. Detaylı düşünülmüş organizasyonların, değerli hediyelerin veya aylardır gerçekleştirilmesi hayal edilen etkinliklerin yerinin daha değerli, daha önemli duygulara bırakıldığının altını çizmekte fayda var. Belki de hayatımızın yoğun koşturmacasından dolayı çok istesek de vakit ayıramadığımız sevdiklerimizin desteğine daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz.

Özel günlerin yılda bir güne sığdırılıp kutlanmasına karşı çıkan birçok insan bile Anneler Günü konusunda son derece hassas. Üstelik bu özel günün öznesi annelerimiz olunca hiç kimsenin itiraz edecek gücü kalmıyor.

 

Klasik sözcüklerle ‘doğurup, büyüten, çocukları uğruna canını vermeye hazır annelerimiz’ diye başlayan cümleler, aslında yetmiyor anneliğin gerçek anlamını ifade etmeye. Daha doğmadan anne ve çocuk arasında başlayan ilişkiyi anlatmaya yetmiyor hiçbir kitap, hiçbir bilim.
Ne psikoloji, ne sosyoloji ve ne biyoloji bitiremedi tanımlamalarını. Bir annenin çocuğuna olan aşkını anlatamadı hala kitaplar. Anlatılanlar yetmedi, bitmedi yazılanlar. Hep anlatılacak şeyler, daha yazılacak kitaplar var.

 

Doğumla başlayan ilişki ölene dek sürüyor ve aslında ölümle bile bitmiyor. Değil mi ki evlendiği karısından annesinin yemeklerini bekliyor bir erkek; askerdeki oğul, önce annesine yazıyor ilk mektubunu; bir kadın zaman içinde geçmişte çok kızdığı annesine benziyor ve bütün çocuklar için en temel varlık anne.


O zaman psikoloji ve sağlık bilimi tanımı yapıyor: Anne Yoksunluğu!

 

“Anne Yoksunluğu” dediğimiz kavram bir tür sağlık sorunu aslında ve özellikle küçük yaşlardaki çocuklarda görülüyor. Uzun süre annesinden uzak kalan ya da annesiz büyüyen çocuklarda ortaya çıkıyor ve bu yoksunluğa bağlı olarak fiziksel ve psikolojik bazı sorunlara yol açabiliyor.

 

Anne olmak çok önemli bir kavram aslında ve dünya üzerinde tartışmasız bütün toplumlarda böyle. Annelik içerdiği bütün anlamlarla beraber çok farklı bir statü. Evliliklerin gidişatını değiştiriyor, insanın bütün psikolojisini, hayata bakışını, hayata tutunuşunu belirliyor. Üstelik ister kadın, ister erkek olsun tüm cinsiyetler üzerinde aynı öneme ve değere sahip. Bütün dinlerde ve inanışlarda, anneliğe ve anneye özel haklar verilmiş.

 

Hemen hemen bütün psikolojik sorunların altında anneyle olan ilişkinin detayları yer alıyor. Eğer bu ilişki hasarlıysa, eksikse, yanlışsa kişiliğimizin yapı taşları yanlış yerleşiyor, hayata hep eksik başlıyoruz, insanlara karşı güvensiz oluyoruz.

 

Doğduğumuzda sarıp sarmalayan, şefkatini eksik etmeyen bir annemiz varsa hayat boyu karşılaştığımız hiçbir güçlük yıkamıyor bizi, hiçbir şey inancımızı yok edemiyor, sarsıp yere düşüremiyor.

 

Bir evlat olarak, annemizin hayata açılan penceresi; bir anne olarak dünyaya getirdiğimiz canların vazgeçilmeziyiz.

 

Anne olmak demek sadece bir çocuk doğurmak demek değil, doğurmadan anne olan annelerimiz var. O anneler karşılıksız sevginin en büyüğünü, en gerçeğini verebiliyor, gerçek anne olmanın doğurmakla kazanılamadığını ispat ediyorlar.

 

Anne olmak, her şeyden üstün, her şeyden farklı bir duygu. Bütün güzel duyguların toplamından oluşup, sonsuzluğu kucaklayan tarifi imkansız bir şey. 


Anne olmak yaşanan ve yaşatan her şey demek…

Anne olmak, yıllar sonra annelerimizi anlayabilmek, üzerimizdeki haklarını ödemek için bir ömrün yetmeyeceğini fark etmek demek.

 

Anne olmak, yaşanan bütün olumsuzlukları bir gülücük uğruna silip atmak, yavrusuna dünyanın sekizinci harikasına bakarcasına aşkla bakmak demek.

 

İster anne olalım, ister evlat, doğursak da doğurmasak da bütün kadınlar anne gibidir. Anneliği annemizden biliriz. Onlar bizim ilk öğretmenlerimiz, ilk aşklarımız, hayat yolunda rehberlerimiz. Onlar olmadan biraz eksiğiz, acemiyiz.

Çünkü…


Anne Olmak; iyi bir doktor olmak ve bir öpücükle bütün ağrıları sızıları dindirebilmektir.


Anne Olmak; iyi bir avukat olmak ve çocuğunun haklarını her yerde kayıtsız şartsız savunabilmektir.


Anne Olmak; iyi bir dedektör olmak ve mutfaktayken bile diğer odada kaybolan çorap tekini noktasal olarak belirleyebilmektir.


Anne Olmak; bir mühendis olmak ve evin her yerini dolduran oyuncakları sistematik olarak bir odaya toplayabilmektir.


Anne Olmak; iyi bir aşçı olmak ve evdeki herkesin isteğine göre yemek yapabilmektir.


Anne Olmak; iyi bir kahin olmak ve dünyanın öbür ucundan bile çocuğunun yaşadıklarını yüreğinde hissedebilmektir.


Anne Olmak; bir sabırtaşı olmak ve aynı sorunun yanıtını hep aynı sabırla bıkmadan usanmadan verebilmektir.


Anne Olmak; iyi bir öğretmen olmak ve çocuğuna ihtiyacı olan her şeyi öğretebilmektir.


Anne Olmak; iyi bir psikolog, pedagog olmak ve 7 gün 24 saat kesintisiz ve karşılıksız online, yüz yüze veya kalben hizmet verebilmektir.


Anne Olmak; dünyanın en güzel, en akıllı, en tatlı, en vazgeçilmez ve hiç büyümeyen çocuğuna sahip olmaktır.

İşte tam da bu nedenler ile, yılın 365 günü ve bütün bir ömrün yaşanılan her günü, bize annelik yapan, yolumuzu aydınlatan, bize hayat veren, can veren, kan veren annelerimizin Anneler Günü her gün kutlu olsun….

 

Ona değerli olduğunu hissettirmek için…

 

Sosyal olarak izole yaşadığımız, eşyalardan çok duygularımıza odaklandığımız bugünlerde Anneler Günü’ nün unutulmaması vurgulanmalı. Anneler Günü kutlanırken vereceğiniz hediyenin niteliğinden çok duygularınızın ve düşüncelerinizin annenize yansıması önemli.

Annenize onu ne kadar sevdiğinizi, onun sizin için ne kadar değerli olduğunu hatırlatacak küçük özgün bir sürpriz hazırlamanız özellikle içerisinde bulunduğumuz bu zor günlerde ona çok değerli hissettirecektir. Sürpriz hazırlayamasanız bile onu sevdiğinizi söylemek bile emin olun anneniz için çok değerlidir. Unutmamalıyız ki en güzel en kalıcı hediye içten duygularımızdır.

 

 

Anneler Günü için hediye önerileri…

 

- Annenize güzel bir kahvaltı/sahur hazırlayıp güne mutlu başlamasını sağlayabilirsiniz. Önemli olan nokta yalnızca hazırlamak değil birlikte keyifli bir kahvaltı/sahur yapmaktır.

- Annenizin yaptığı rutin işleri, sorumlulukları bir günlüğüne devralabilirsiniz. Ne kadar becerikli olduğunuzun önemi yok. Bu özellikle küçük yaştaki çocukların empati kurmalarına destek olacaktır.

- Annenize duygularınızı anlatan bir yazı, hatta bir defter hazırlayabilirsiniz. Her ne kadar günlük yaşamda annenize onun hakkında düşüncelerinizi aktarsanız da bunu yazıya dökerek kalıcı hale getirmeniz güzel bir hediye olacaktır.

- Annenize evin en güzel köşesi için bir süs veya bir resim hazırlayabilirsiniz. Bunu annenizin baş harfi ile yapabilirsiniz. Sevdiği ve eskiyen bir eşyasını onarabilir, yenileyebilirsiniz.

- Evde, annenizin en çok vakit geçirdiği odaya, onu sevdiğinizi hatırlatan, duygularınızı içeren bir yazı hazırlayıp sürekli görebileceği bir yere koyabilirsiniz. Mutlu bir anınıza ait bir fotoğrafınızla bir magnet hazırlayabilir veya güzel bir fotoğrafınızı çerçeveletip annenize hediye edebilirsiniz.

- Çocuklar el veya ayak baskısı yapabilir ve sonrasında renklendirebilirler veya annelerine renkli kalemlerle duygularını anlatan resimler hazırlayabilirler. Yıllar boyunca saklanacak çok değerli bir hediye olacaktır.

 

Yılın 365 günü, bütün bir ömrün yaşanılan her günü, bize annelik yapan, yolumuzu aydınlatan, bize hayat veren, can veren, kan veren annelerimizin Anneler Günü her gün tekrar kutlu olsun….

 

Annelerinin kadir kıymetini bilen evlatlara selam olsun. Annelerine eziyet edenlere, köle gibi görenlere, arayıp-sormayanlara ve değerini bilmeyenlere yazıklar olsun…

 

Bize her gün “Anneler Günü” Ya Size…?