Bir komple teorisinden bahsedeceğim. Yazma ihtiyacı duydum. Yazılmalı tarihe not düşülmeliydi. Zaten hayatımızın her alanında komple teorileriyle karşı karşıya kalmaktayız. Bu yazdığımı iyi okuyun ve anlamaya çalışın. Sonra komple teorisi olup olmayacağına siz kendiniz karar veriniz. 

 Tarih 9 Aralık 2018, günlerden Pazar, Bill-Melinda Gates Vakfı Ortadoğu temsilcisi Asif Abbas ile Türkiye temsilcisi Duygu Ercan Mörel, Tarım ve Orman Bakanlığı genel müdürü Aydın Çağlayan Özcan hanımefendiyi ziyaret ediyorlar. Bu ziyaretten sonra bir çalıştay yapılması kararlaştırılmış. Bill-Melinda Gates Vakfı ile ülkemiz arasında uzun vadeli işbirliği kurmak üzere, Vakfın uzmanlarının iştirakiyle; 10-11 Nisan 2019 tarihinde Dışişleri Bakanlığının ev sahipliğinde Sanitasyon (Sağlık, hijyen), finansal kapsayıcılık, beslenme ve SDG etki hızlandırıcılık konularından meydana gelen bir çalıştay gerçekleştirildi.  Daha sonra Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma programı arasında, sürdürülebilen kalkınma amaçları için 7 Mayıs 2019 tarihinde etki hızlandırıcı pilot uygulama belgesi imzalandı.

İmzalanan protokol şu konuları kapsıyordu:

Bill-Melindan Gates Vakfı arasında İnsani yardım, tarımsal kalkınma ve diğer pek çok alanda iş birliği geliştirilmesi ve Türkiye’nin öncelikleri doğrultusunda sürdürülebilir kalkınma alanında etki düzeyi yüksek çalışmaların hayata geçirilmesi amaçlanıyor. 

6 Ocak 2020 tarihinde ise; sürdürülebilir kalkınma amaçları etki hızlandırıcı vakfı kuruluş senedi ve sürdürülebilir kalkınma amaçları etki hızlandırıcı ikinci safha proje belgesi imzalandı.  Bu çalıştayda alınan kararlar her ne kadar insanlığın yararına ise de; işin içinde Bill-Melinda Gates Vakfı olunca insan ister istemez şüphe duyuyor. ,

Çalıştayda ele alınan konulara bir göz atalım.

Sanitasyon: Temiz içme suyunun, insan dışkısı ve kanalizasyonun yeterli arıtma ile ilgili halk sağlığı koşullarını ifade eder. Dışkı ve mikropların insan temasını önlemek, sabunla el yıkamak gibi durumlar bu sanitasyonun bir parçasıdır. Ülkemizde yaşayan mültecilerin ve dezavantajlı grupların sanitasyondan faydalanmasını sağlanmak amaçlanmaktadır. 

Finansal kapsayıcılık: bir ekonomi içerisinde, herhangi bir nedenden dolayı finansal zeminin dışında kalan bireylerin veya grupların finansal sisteme dâhil edilmek süreci olarak tanımlanmaktadır.  Yine burada amaç, ülkesini terk ederek ülkemize sığınmış mültecileri, ekonomik sisteme dâhil etmek amaçlanmaktadır.

Beslenme: sürdürülebilir insani yardım ve tarımsal Kalkınma olarak ifade edilmektedir.

SDG etki hızlandırıcı: Anlamı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) için Etki Hızlandırıcı (SDG Impact Accelerator) projesi. Çalıştayın en önemli ve en etkili konusudur. Mülteciler ve tez avantajlı grupların (Kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar, engelliler, mülteciler, işsizler, Çingeneler, Romenler, fakirler, başka ülkelerde yasal yollardan bile oturma hakkına sahip olan yabancı uyruklular, kaçaklar vb..),topluma kazandırılması olarak ifade edilmektedir. Fakat bunu yaparken kısacası kişiyi takip etmek için dijital kimlik kullanmak zorunluluğu getiriliyor.

İşte dananın kuyruğu burada kopuyor. Kişi hakkında sürekli bilgi akışını sağlamak için dijital bir kimliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlaşmada dikkat ettiyseniz, mülteciler ve tez avantajlı grupların isimleri geçmektedir. Vakıf için bunlar önem teşkil etmektedir.  Çünkü onlar kobay olarak kullanılmaya çok müsait. 

Esenyurt Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Yılmaz, 27 Nisan’da Milli Gazete ’de yayınlanan “Medikal Derin Devlet ve Bill Gates” başlıklı makalesinde;

“Arkasında Bill Gates, Aşı Geliştiren Eczacılar Birliği (GAVI), Rockefeller ve Rothschild ailelerinin olduğu bir yapı, zorunlu bir aşı ile dünya nüfusunu kontrol altına alacak bir proje uyguluyor, aşı programı ile birlikte bir nano-çip’in bünyeye enjekte edilmesi ile sadece sağlık kontrolü değil, kişi eylemlerinin takip edilmesi hedefleniyor. Bu aşı, başka bir virüs taşıyor; dijital kimlik” ifadelerine bakarsak, bu Vakıf hakkında az da olsa bilgi sahibi olmuş olabiliriz. Kim bilir belki ülkemize faydası dokunur. 

 Fakat gazetecilere açıklama yapan Gates, “Mikroçip türü bir şeyle hiç ilgilenmedim. Bu saçmalıkları reddetmek neredeyse zor çünkü çok aptalca veya garip” ifadeleriyle bu durumu yalanlamaktadır. Bu açıklamayı yapan Gate, TED, moderatörü Chris Anderson ve arkadaşlarının sorularına şu cevabı veriyordu:


“-coronavirüs pandemisine nasıl cevap vermeliyiz?

Bill Gates, sınırların yeniden açılmasıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

“- sonunda kimin kurtarılmış bir kişi olduğunu aşı sertifikasından anlayabiliriz. Dünya da kontrol altına alınmayacak insanların olmasını istemiyorsunuz…”

Arkasından ekledi:

“- sonuçta, küresel yeniden açılmayı kolaylaştıracak bu tür dijital bağışıklık kanıt olacak.” üzerinde durmak istediğim bu:”

Aslında Bill Gates niyetini açık açık ortaya koyuyordu. Takılacak cip ile insanı takip edilebileceğini ve hastalıklarına kadar bilinip ona göre önlem alınabileceğini ima etmektedir. Bunun sonrası beynimizi hacklenmesidir.  İshak Beyazay’ın beynini okuyacak, bakacak adam milli görüşçü, beynimi hackleyip ya öldürecek ya da sıfırlayacak. Bizler inanın son düşünen insanlarız. 

Dijital kimlik denilince ID 2020 Platformundan bahsetmeden geçilmez. Bu platformun fonlayıcılarının bazıları Bill-Melinda Gates Vakfı ve Microsoft’tu.  Amaçları ise; dijital olarak takip etmek için dijital kimlik edinmesini sağlamak. Nasıl TC kimliklerimiz var, yakın gelecekte aşı yoluyla damarlarımıza veya deri altına yerleştirecekleri cip ile birer dijital kimliklerimiz olacaktır. Böylece yolda izde yürürken bizleri takip edecekler, düşüncelerimizi okuyacaklar ve hastalıklarımızı bilecekler. 

Komple teorimize devam edelim…

Bill Gates tarımsal alana da el attı. Bill Gates Vakfı tarım alanında bir dizi anlaşmalar imzaladı. Bu vakıf bize tarım alanında nasıl yardımı olabilir ki? Bu vakfın geçmişinde Afrika’da yapmış olduğu aşı çalışmalarından dolayı sicilinin bozuk olduğunu biliyoruz. Üstelik günümüzde aşı çalışmalarının da en büyük destekçisi. Hayrına desteklediğini söyleyebilir miyiz?  Kanımıza zikredilecek cip ile aşının etken maddesiyle sürekli iletişime geçmesi gerekmektedir. Sağlam bağışıklık sistemi ile bunun mümkün olamayacağını varsayarsak, beslenmemizde kullanacağımız hibrit ve GDO’lu yiyeceklerle bağışıklık sistemimizin zayıflaması sağlanabilir. Günümüzde de hastalıkların artmasının sebeplerinden biri de hibrit ver hazır gıdalar değil midir? 

Size bir komple teorisi yazdım. Gelecekte bir gün gelecek. Yaşıyorsak göreceğiz, yaşamıyorsak da biz tarihe notumuzu düştük. Gates vakfı ile yapılan anlaşmanın takipçisi olacağız. Ülkemiz için yapılan her hizmeti alkışlarız, ülkemiz için meydana gelecek her tehlikenin de karşısına dururuz.