1974 yılında MSP gençlik kollarında görev yaptım. 

Sakal da bırakmıştım.

Erbakan Hocam için "Vur De Vuralım, Öl De Ölelim!” sloganını ben söyletiyordum.

1977 yılında Erbakan'a karşı karşı Korkut Özal'ı destekledim!

1984 yılında RP İstanbul İl Başkanı oldum!

1984-1994 yıllarında, başarılı bir il başkanı oldum.

1994 yılında belediye başkanı oldum.

1997 yılından itibaren 28 Şubatcıların adamları ile görüştüm.

1997-2000 Erbakan'a muhalefet ettim.

2002 de yeni parti kurdum.

Medyaya gelişerek değiştiğimi söyledim. 

Milli Görüş gömleğini çıkardığımı söyledim.

Erbakanın 30 yıl bizi aldattığını yaydım.

Erbakan ile bütün ilgimi kestim, ziyaret bile etmedim.

ABD'nin desteği ile seçimlere girdim Başbakan oldum.

Stratejik ortağım ABD ve Avrupa ile İslam ülkelerine yapılan operasyonlara katıldım veya destek verdim.

Parlak icraatlar yaptığımı söylüyordum.

Generalleri dize getirdim.

Yüzlerce askeri hapislere tıktım.

Mısır’da Mürsi’ye karşı darbeye destek verince ABD nin bizi aldattığını anladım.

2013 yılında Cemaatin bana karşı yolsuzluk operasyonu düzenlemesiyle oyuna geldiğimi anladım. 

Yapmakla övündüğüm icraatları meğer aslında cemaat yapmış. 

Orduya ve bana kumpas kurmuşlar.

11 yıl ben değil cemaat icraat yapmış.

Cemaat ve Haşhaşilerin beni 11 yıldır aldattığını dost kazığı yediğimi anladım. Dehşete düştüm.

Şimdi seçimlerde artık akıllandığımı söylüyorum.

Yolumuzun Erbakan'ın yolu olduğunu söylediğim konuşmalarım bile oluyor.

Oy kayıplarım beni çok endişelendiriyor.

Böyle olmadığını bildiğim halde Milli Görüş Partisi Saadet için PKK ile ittifak yaptığını söylüyorum.

Bu partinin İstanbul’da seçimlere girmediğini ve CHP’yi desteklediğini yayıyorum ama, bunun böyle olmadığını ben de biliyorum.

Ben gerçekten dünya lideri miyim?

Hep aldatılmakla geçti ömrüm.

Şu anda da aldatılıyor olabilir miyim?

Bilin bakalım ben kimim?