DEVA Partisi  Genel Başkanı  Ali Babacan, Flash Haber TV’de yayınlanan bir programa katıldı. 

Babacan burada yaptığı açıklamada AKP hükumetini ekonomi politikaları üzerinden eleştirerek, "Erdoğan rahmetli Özal’ın orta direğini yıkmış durumda. Zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Orta direk diye bir şey kalmadı" ifadesini kullandı. 

Babacan, siyaset ve din ilişkisi hakkında da "Din alimlerimiz de baskı altında tutuluyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, yapılan her şeyi bir din meşrutiyeti kılıfına sokmanın aracı haline getiriliyor. Biz buna artık isyan ediyoruz" dedi. 

DEVA Partisi lideri sözlerini şöyle sürdürdü:

"DİN ALİMLERİMİZ BASKI ALTINDA"

“Partimizi kurarken ilan ettik: Dinimizin kutsallarını siyasete alet etmeyeceğiz. Karşı tarafta öyle acımasızca bir din istismarı var ki bunlara cevap vermek yine bize düşüyor. Halbuki din alimlerimizin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çıkıp hemen ‘Bir dakika, bizim dinimize kader tanımı budur. Kazanın tanımı budur. Tedbirin yeri budur’ diye açıklama yapması lazım. Din alimlerimiz de baskı altında tutuluyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, yapılan her şeyi bir din meşrutiyeti kılıfına sokmanın aracı haline getiriliyor. Biz buna artık isyan ediyoruz.”

"SAVCILAR NASIL HAREKET EDECEK?"

“Bağımsız denetim mekanizmalarının olduğu ülkelerde kazalar daha az oluyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıyor, uzun uzun alınan tedbirleri anlatıyor. Savunmaya geçiyor. Soruşturmayı yapan savcılar nasıl hareket edecek? Cumhurbaşkanı taraf olmuş, ‘Her türlü tedbiri almıştık’ diyor. Yönetimden taraf olduğu tabloda, savcılar hakimler nasıl çalışacak? Bağımsız yargı çok önemli.”

"ORTA DİREK DİYE BİR ŞEY KALMADI"

“Sayın Erdoğan ‘Ben ekonomistim, benim bir inadım var’ diyor. Sonuçlar ortada. TÜİK’in açıkladığı bile 24 yılın en büyük enflasyonu. Kurda korkunç bir artış. Çok yaygın bir yoksullaşma. Ve şu anda Erdoğan rahmetli Özal’ın orta direğini yıkmış durumda. Zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Orta direk diye bir şey kalmadı. Milyonlarca insan için ömür boyu bir araba almak hayal, bir ev satın almak imkânsız. Orta direk çökünce büyük bir yoksulluk oluştu.”

"7 MİLYON İNSANA KONUT SAHİBİ OLMA UMUDU SATIYOR"

“TOKİ’nin açıkladığı projede bir evin fiyatı kabaca 650 bin lira. 2022’de faize ve kur farkına ödenen rakamla 1 milyon konut yapabiliyorsunuz. 7 milyon kişi başvuruyor. Yılda 100 bin yapacağız diyorlar. Ne kadar sürer? 70 yılda ancak teslim edecekler. Tamamen bir göz boyama. 7 milyon insana konut sahibi olma umudu satıyor. 7 milyon kişi kuyruğa girdi diye niye övünüyorsun, hepsine konut verebiliyor musun? Yapılacak şey enflasyonu düşürüp herkes için konutu ucuzlatmak. Toplum için ev sahibi olmayı kolaylaştırmak.”